Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4890 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 9684 - Esas Yıl 2009





TEBLİĞNAME : 1-B/09/219351MAHKEMESİ :(ŞANLIURFA) Birinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 09.07.2009 - 252/140SUÇ :Kasten Öldürmek A.. T..'ı kasten öldürmekten sanık A.. B.., izinsiz silah taşımaktan sanık M.. Ö.., A.. B.. ile A.. B..'ü kasten yaralamaktan sanık H.. A..'ün yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine, Mustafa'nın öldürmeden, Ahmet'in Harun'u yaralamaktan beraatlerine, Mustafa'nın izinsiz silah taşımaktan CMK.nun 231/5 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin (ŞANLIURFA) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 09.07.2009 gün ve 252/140 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii, müdahil-sanık vekili ile müdahil vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Sanık Mustafa'nın yaşının küçük olması nedeniyle duruşmaların kapalı yapılması gerektiği halde; bir kısmının ise açık yapılarak CMK.nun 185/1.maddesine aykırı davranılmış ise de: telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 2- Sanık Ahmet'in mağdur Harun'u yaralamak suçundan kurulan beraat hükmü yönünden; Mağdur Harun'un davaya katılan sıfatını almadığı Anlaşıldığından; vekilinin, katılan sıfatıyla yaptığı temyiz istemi CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 3- Sanık Mustafa'nın 6136 sayılı Kanuna Muhalefet suçundan kurulan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hüküm yönünden; Söz konusu hüküm temyize tabi kararlardan olmayıp, 5271 sayılı CMK.nun 231/12.maddesi uyarınca itiraza tabi olduğundan, katılan Abdülkadir vekilinin temyiz istemi itiraz mahiyetinde kabul edilerek, sanık müdafıinin yaptığı itirazı ile birlikte bu hususta merciince bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. 4- Sanık Harun'un mağdurlar Ahmet ve Ayhan'ı kasten yaralamak suçlarından kurulan hükümler yönünden; Sanığa verilen adli para cezası miktarlarına göre, hükümler CMUK.nun 305. maddesi gereğince kesin olmakla, sanık müdafiinin temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince reddine karar verilmiş, 5- Sanık Ahmet'in kasten insan öldürmek suçundan mahkumiyetine, sanık Mustafa'nın kasten insan öldürmeye yardım suçundan beraatına ilişkin hükümlere hasren yapılan incelemede; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ahmet'in suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık Ahmet müdafiinin suç vasfına; katılan Abdülkadir müdafıinin sanık Ahmet'in hükmü yönünden suç vasfına, tahrik bulunmadığına, eksik incelemeye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak, A) Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık Ahmet'in kardeşi Ayhan ile sanık Harun'un, sonuncusu bu olaydan yaklaşık bir saat önce olmak üzere birkaç kez kavga ettikleri, bu kavgalarda Ayhan'ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, olaydan önceki son kavgada maktulün de sanık Harun'un yanında yer aldığı, kardeşi Ayhan'ın dövüldüğünü öğrenen sanık Ahmet'in yanında kardeşi Ayhan ve onun arkadaşı sanık Mustafa ile teyzesinin oğlu olan tanık İbrahim Halil de olduğu halde sanık Harun'un kaldığı öğrenci yurduna gittikleri sırada sokakta sanık Harun ve maktulün de içinde bulunduğu grubu gören Ayhan'ın, abisi sanık Ahmet'e Harun'u göstermesi üzerine, sanık Ahmet'in Harun'a saldırdığı ve karşılıklı yumruklaştıkları, maktulün de sanık Harun'un yanında kavgaya katılması üzerine bu kez sanık Mustafa'nın da sanık Ahmet'in yanında kavgaya dahil olmak üzere sustalı çakı bıçağını çıkarttığını gören sanık Ahmet'in bu bıçağı alarak maktulün kalbine bir kez vurmak suretiyle öldürdüğü olayda; aa) Sanık Mustafa'nın olay yerine sanık Ahmet ile birlikte giderek Ahmet'in suç işleme kararını kuvvetlendirmesi, suçun işlendiği sırada da sanık Ahmet' in lehine kavgaya katılmak için bıçağını çıkartarak sanık Ahmet'in eline geçmesini sağladığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanık Mustafa'nın eylemi, sanık Ahmet'in öldürme eylemine yardım boyutuna ulaştığının kabulü ile sanığın eylemine uyan TCK. nun 81/1, 39, 31/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine, yazılı şekilde beraatına karar verilmesi, bb) Sanık Mustafa'nın doğum tarihine yönelik olarak, katılan vekilinin sanığın yaşının büyük olduğuna ilişkin itirazda bulunmasıyla ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi, cc) Maktulün sanık Harun'un yanında yer alarak sanık Ahmet'in kardeşi Ayhan'ı basit şekilde dövmeleri şeklinde gerçekleşen haksız eylem nedeniyle, sanık Ahmet'in olay yerine gelip, önce Harun ile kavga ettiği, sonra da kavgaya dahil olan maktulü öldürdüğü anlaşıldığından, maktulden kaynaklanan tahrik oluşturan haksız eylem nedeniyle, 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 29. maddesinin uygulanması sırasında alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayin edilmesi yerine, yazılı şekilde 12 yıl hapis cezası verilmek suretiyle eksik ceza tayini, dd) Sanık Ahmet müdafii tarafından, Şanlıurfa Sulh Ceza Mahkemesinin 19.10.2008 tarih ve 2008/189 sayılı sorgusunda, sanığın 6-7 yıldır psikiyatrik tedavi gördüğüne ilişkin beyanı olduğu halde, bu hususta mahkemece bir karar verilmediği anlaşılmakla; sanığın akli durumu ve cezai ehliyeti konusunda, Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Yasaya aykırı bulunduğundan, katılan Abdülkadir vekili ve sanık Ahmet müdafıinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 20.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.