Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4557 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 3436 - Esas Yıl 2010





Tebliğname No : 4 - 2008/150484MAHKEMESİ : Bursa 3. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 28/02/2008, 2007/265 (E) ve 2008/68 (K)SUÇ : Öldürmeye teşebbüs, görevi kötüye kullanma, mala zarar verme. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-a) Sanık hakkında mala zarar verme suçundan usulüne göre açılmış kamu davası bulunmadığı gibi, sanığın savunmasının Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinde alındığı 17/05/2006 tarihinden itibaren zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, mala zarar verme suçundan zamanaşımı süresi içerisinde karar verilebileceğine yönelen tebliğnamedeki düşünce benimsenmemiştir. b) Oluşa, dosya içeriğine ve bozma gerekçesine göre; olay yeri inceleme raporlarının dosyaya getirtildikten sonra hüküm kurulması gerektiğine yönelen tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir. c) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 05/03/2005 yerine 05/03/2007 olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir. 2-a) Oluşa ve dosya içeriğine göre; polis memuru olarak görev yapmakta olan sanığın İş Bankasına ait ATM cihazına telefon düzeneği yerleştirmek suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs eden şüphelileri takip amacıyla diğer kolluk görevlileriyle birlikte olay yeri civarında tertibat aldıkları, “dur polis” diye bağırma ve ardından silah sesleri gelmesi üzerine bir aracın hızla uzaklaştığını gören sanığın silahını çıkartarak kaçan arabayı takip etmeye başladığı, arkasından bir arabanın geldiğini fark ederek geriye dönen sanığın dolandırıcılığa teşebbüs edenlere ait olduğunu düşündüğü aracı durdurmak amacıyla tabancasını doğrulttuğu esnada katılanın durmayarak üzerine doğru gelmeye devam etmesi nedeniyle tabancayla aracı hedef alarak ateş ettiği, ön camından giren mermiye rağmen hareket etmeye devam eden katılanın idaresindeki aracın sanığa çarparak yaraladığı, aracın arkasından durdurmak amacıyla tekrar ateş eden sanığın aracın sağ arka kapının alt kısmına isabet kaydettirmesine rağmen katılanın durmayarak olay yerinden uzaklaştığı anlaşılmakla; sanığın, kendisine yönelmiş ve halen devam eden saldırıyı o andaki hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetme zorunluluğu ile eylemini meşru savunma koşulları altında gerçekleştirdiği ve meşru savunmada aşırıya kaçılmadığı anlaşıldığı halde, 5237 sayılı TCK.nun 25 ve CMK.nun 223. maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ve sanığın beraatına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b) Kabule göre de; Sanık hakkında beraat kararı verilirken hüküm fıkrasında madde numarasının gösterilmemesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçeyle (BOZULMASINA), 04/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.