Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4512 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9272 - Esas Yıl 2009





TEBLİĞNAME : 1-B/09/241063MAHKEMESİ : (ANKARA) Altıncı Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 20/01/2009 - 75/14SUÇ : Kasten öldürmeF.. A..'ı kasten öldürmeye teşebbüsten sanık S.. Y..'ın yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (ANKARA) Altıncı Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 20/01/2009 gün ve 75/14 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ile müdahiller vekili taraflarından istenilmiş, sanık duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanık hakkında duruşmalı, müdahillerin temyizleri veçhile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Müdahil F.. A..'ın müdafii talebinde bulunmadığı ve vekil tayin etmediği anlaşılmakla; vekaletnamesi olmayan Avukat Yelda Gökalp'in müdahil adına temyiz isteminin yetkisi bulunmadığından REDDİNE karar verilmiştir.2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, takdiri cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle kısmen reddedilmiş, duruşmalı incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta, eksik incelemeye, tahrikin bulunduğuna ilişen; müdahil Fatma vekilinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;Ancak; sanığın eylemini tamamlamasına rağmen, kendi çabası ile neticenin gerçekleşmesini önlemeye çalışması ve ölüm sonucunun meydana gelmemesi karşısında; Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre; sanık icra hareketlerini tamamlayıp neticenin meydana gelmesini engellediğinden, eyleminin öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerekmekle beraber, 5237 sayılı TCK.nun 36 maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükmü gözönünde tutularak yaralama suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde öldürmeye teşebbüs suçundan karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve müdahil Fatma vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), sanığa tayin olunan cezanın miktarı ve tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 15/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.