Tebliğname No : 1/B - 2013/135010MAHKEMESİ : İstanbul 4. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ ve NO : 23/09/2011, 2010/67 (E) ve 2011/285 (K)SUÇ : Kasten öldürmek, öldürmeye teşebbüs etmek, 6136 sayılı Yasaya muhalefet TÜRK MİLLETİ ADINA Oluşa ve dosya içeriğine göre; 02.11.2006 günü saat 23:00 sıralarında İstanbul Fatih İlçesi Haydar Mahallesi Haydar yokuşunda maktulün, yanında arkadaşları olan mağdur Veysi ve tanık Durmuş ile sohbet ettiği sırada iki ayrı tabancadan toplam en az 13 defa ateş edilmesi sonucu sol scapuladan giren merminin sağ scapuladan çıkması sonucu kaldırıldığı hastanede öldüğü, mağdur Veysi'nin de sağ ayağından bir isabetle kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, olaydan hemen sonra ifadeleri alınan mağdur Veysi ve tanık Durmuş 'un ateş edilen yerin karanlık olduğunu ve ateş edenleri görmediklerini beyan ederek sonradan dinlenen tanıklar Salih ve Servet'in olay yerinde olduklarından bahsetmemişlerdir. Daha sonra sanıklar Ümit ve Mehmet'in 03.12.2007 tarihinde sanık Salih ve arkadaşları hakkında örgüt kurarak uyuşturucu ticareti yaptıklarından bahis1e müşteki olarak ifade verdikleri, bunun üzerine Salih ve arkadaşları hakkında 1 yıl teknik takip ve araştırma yapıldıktan sonra 23.12.2008 tarihinde operasyon yapılarak bu dosyadaki tanık Salih ve arkadaşlarının yakalanarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığ??nın 04.05.2009 tarihli iddianamesi ile S.. Ü.. ve arkadaşları hakkında TCK.nun 220/1-2-3 maddeleri, 188/3-4-5 maddeleri ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, davanın açılmasından sonra S.. Ü..'ün cezaevinden gönderdiği 26.05.2009 günlü dilekçesi üzerine 16.06.2009 tarihli Cumhuriyet Savcılığında alınan beyanında özetle; bu olayın tanığı olduğunu, olay yerinde maktul, mağdur Veysel ve tanık Durmuş ile birlikte kendisinin ve S.. A..'ün de olduğunu, sanıkların hepsinin olay yerinde olup ateş ettiklerini ifade etmiş, tanık olarak dinlenen S.. A.. ise tanık Salih'i doğrulayarak kendisinin de olay yerinde olduğunu ancak sadece ateş edenlerden sanık İlyas'ı gördüğünü söylemiş, mahkemede ifadelerini tekrarlamışlar, sanıklar ise suçlamayı kabul etmeyerek tanık Salih hakkında şikayetçi olmalarından dolayı oluşan husumet nedeni ile aradan 3 yıl geçtikten sonra ortaya çıkan bu tanığın kendilerine iftira attığını beyan etmişlerdir. Görüldüğü üzere beyanları hükme esas alınan tanık S.. Ü.. ile sanıklar arasında husumet bulunması, olaydan sonra sıcağı sıcağına beyanları alınan mağdur Veysi ve tanık Durmuş'un tanıklar Salih ve Servet'in olay yerinde olduğundan bahsetmemeleri göz önüne alındığında, sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı halde beraatları yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiilerinin duruşmadaki ve temyiz dilekçesindeki itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, kısmen resen de temyize tabi bulunan hükümlerin farklı gerekçeyle tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sanıklar İ.. U.., M.. Y.., Ü.. A.. ve Y.. C..'nin TAHLİYELERİNE, başka suçtan tutuklu yada hükümlü değiller ise derhal tahliyeleri için yazı yazılmasına, 19.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.