Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4409 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4345 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten öldürmeye teşebbüs, Kasten yaralama, Hakaret, Silahla tehdit, 6136 Sayılı Yasa'ya MuhalefetHÜKÜM :1) Sanık ... hakkında;a) TCK.nun 81/1, 35/2, 29/1, 62/1, 53, 58/6, 5275 sayılı Kanunun 108/4,107/6, TCK.nun 63, CMK.nun 109/3-j maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezasıb) TCK.nun 86/2, 86/3-e, 62/1, 52/2 maddeleri uyarınca 3000 TL adli para cezası.c) TCK.nun 125/1, 125/4, 43/1, 62/1, 53, 58/6, 5275 sayılı Kanunun 108/4, 107/6 maddeleri uyarınca 3 ay 19 gün hapis cezasıd) TCK.nun 106/2-a, 43/1, 62/1, 53, 58/6, 5275 sayılı Kanunun 108/4, 107/6 maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezasıe) 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK.nun 52/2, 53, 58/6, 5275 sayılı Kanunun 108/4, 107/6 maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ve 600TL adli para cezası2) Suça Sürüklenen Çocuk ... hakkında; a) TCK.nun 86/2, 86/3-e, 31/2, 62/1, 52/2 maddeleri uyarınca 1500TL adli para cezası.b) TCK.nun 86/2, 86/3-e, 31/2, 62/1, 52/2 maddeleri uyarınca 1500TL adli para cezası.c) TCK.nun 106/2-a, 31/2, 62/1, CMK.nun 231/8, TCK.nun 54 maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası TÜRK MİLLETİ ADINA 1)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ...’i silahla tehdit suçu nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, aynı kanunun 231/12. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından; söz konusu hükmün 14.05.2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleşmiş olması karşısında söz konusu hükmün temyiz incelemesi dışı tutulmasına karar verilmiştir.2)Katılanların, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan sanık ... hakkında kurulan hükmü temyize yetkileri bulunmadığından, katılan vekillerinin bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.3)Sanık ... hakkında mağdur ...’i kasten yaralama, suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ...’i ve mağdur ...’i kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Sanık ... hakkında mağdur ...’i kasten yaralama, suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ...’i ve mağdur ...’i kasten yaralama suçlarından verilen ve doğrudan adli para cezaları ile cezalandırılmalarına dair mahkumiyet hükümleri, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan CMUK'nun 305/1. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olup temyiz kabiliyetleri bulunmadığından, katılanlar ... ve ... vekilleri ile sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafilerinin bu suçlara yönelen temyiz taleplerinin; CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.4)Sanık ... hakkında mağdurlar ..., ... ve ...‘e hakaret ve silahla tehdit suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’in mağdurlar ..., ... ve ...‘e yönelik hakaret ve silahla tehdit suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin bir nedene dayanmayan, katılanlar ... ve ... vekilleri ile katılan ... vekilinin cezanın miktarına ve saireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama kanuna aykırı ise de, aleyhe temyiz bulunmaması hususu da gözetilerek bu aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK'nun 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümünün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK'nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,5)Sanık ... hakkında katılan ...'i kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından kurulan hükümlere ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık ...’in olaydan bir süre önce mağdur ...’nın abisi olan tanık ...’e büyükbaş hayvan sattığı ancak ücretini bir türlü alamadığı, olay günü sanık ...’in alacağını istemek üzere mağdur ...’nın iş yerine gittiği, mağdur ...’nın borçlu olanın kendisi değil abisi ... olduğunu, ama yinede sorunu çözmeye çalışacağını söylemesi üzerine taraflar arasında tartışma çıktığı, tartışmanın sonrasında sanığın aracına binerek olay yerinden uzaklaştığı ve bir müddet sonra ruhsatsız silahını alıp yine mağdur ...’nın işyerine geldiği, silahla havaya ateş edip tehdit ve hakarette bulunduğu, sonra mağdur ...’in yanına yaklaştığı ve elindeki silahın kabzesi ile yüzüne vurmak suretiyle mağdur ...’i yaraladığı, akabinde mağdur ...’ya doğru bir el ateş ettiği, ancak isabet ettiremediği, geri geri çekilirken mağdur ...’ya doğru bir el daha ateş ettiği ve bu sefer isabet ettirdiği ve aldırılan kati doktor raporuna göre mağdur ...’yı basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, yaşamını tehlikeye uğratacak ölçüde, vücutta kemik kırığına ve organlarından birinin işlevinin kaybına neden olacak şekilde yaraladığı olayda;a)Mağdur ...'nın kardeşi olan tanık ... ile sanık ... arasında borç ilişkisi bulunduğu dikkate alındığında; mağdur ...'dan kaynaklanan ve sanık ... lehine haksız tahrik oluşturan herhangi bir söz veya davranış bulunmadığı halde, yazılı şekilde sanık hakkında mağdura yönelik öldürmeye teşebbüs suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, b)Sanık ... hakkında kurulan diğer hükümlerde failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurularak sanık hakkında takdiri indirimi düzenleyen 5237 sayılı TCK'nun 62. maddesinin uygulanması karşısında, sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükümde söz konusu takdiri indirim nedeni uygulanmayarak, cezanın bireyselleştirilmesinde çelişkiye düşülmesi,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafii ile katılanlar ... ve ... vekilleri ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 26/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.