Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4386 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1795 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 1 - 2012/175343MAHKEMESİ : Siirt Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 25/04/2012, 2011/185 (E) ve 2012/59 (K)SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Kanuna muhalefet. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik incelemeye, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, A) Mağdur Nasri, Cumhuriyet Savcılığında ve Ağır Ceza Mahkemesinde sanık Hasan'ın psikopat bir şahıs olduğunu, sanığın babası olan tanık Aslan'ın ise Cumhuriyet Savcılığında oğlu Hasan'ın psikolojisinin yerinde olmadığını, olaydan birkaç gün önce kendi kendine konuştuğunu beyan etmeleri karşısında; sanığın, 5237 sayılı TCK.nun 32.maddesi uyarınca "işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamayacağı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığına" ilişkin olarakrapor alınmak üzere, sanığın adli tahkikat dosyası ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek, Gözlem İhtisas Dairesinde müşahadeye tabi tutulduktan sonra, bu Dairece düzenlenecek raporla birlikte 4.İhtisas Kuruluna gönderilerek, cezai ehliyetiyle ilgili olarak rapor alınması, alınan raporlar arasında çelişki bulunması halinde de, sanığın bizzat Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna gönderilerek, rapor aldırılması ve sanığın hukuki durumunun buna göre belirlenmesi lüzumu, B) Sanığın, dört tanesi batına nafiz olup 10 cm. ince bağırsak alınmasına neden olan toplam on bıçak darbesi ile mağduru yaraladığı, batına nafiz yaralanmaları nedeniyle mağdurun hayati tehlike geçirdiği olayda; meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte gözetilerek, teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK'nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında üst sınıra yakın ceza tayini yerine yazılı şekilde 10 yıl hapis cezasına hükmolunması suretiyle eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair cihetleri incelenmeksizin öncelikle bu nedenle hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), CMUK'nun 326/son maddesinin gözetilmesine, hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre göz önüne alındığında sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 12.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.