TEBLİĞNAME : 1-B/2010/28294MAHKEMESİ :(BAKIRKÖY) Altıncı Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :27.07.2009 gün ve 77/233SUÇ :Kasten öldürmeye teşebbüs K.. C..'ı kasten öldürmeye teşebbüsten sanık C.. Ö..'ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (BAKIRKÖY) Altıncı Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27.07.2009 gün ve 77/233 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı ile sanık müdafii taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Adli Tıp Kurumu Bakırköy Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 18.09.2007 tarihli raporunda, sol hemitoraksda interkostal yay ile midklavikular hat birleşiminde iki cm ve bir cm’lik iki ayrı kesici delici alet yarasının, peritonda (karın içi zarı) yaralanma meydana getirip, mağdurun yaşamını tehlikeye soktuğu; İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanlığının 09.04.2007 tarihli epikriz raporu ve aynı tarihli ameliyat notunda da,mağdura diagnoatik laparoskomi (tanı amaçlı karında kesi oluşturarak laparoskopla gözle muayene) yapıldığı açıkça belirtilmiş olmasına göre raporlar arasında çelişkili olmadığından, bu yaralanmaların mağdurun yaşamını tehlikeye sokup sokmadığı hususunda yeniden rapor alınması yönünden bozma isteyen tebliğname düşüncesine iştirak edilmemiştir. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten insan öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliğini tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet Savcısının eksik soruşturmaya, sanık müdafiinin eksik soruşturmaya, sübuta, meşru savunmaya, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Mağdurun, batına nafiz hemitoraks interkostal yay ile midklavikular hat birleşiminde iki cm ve bir cm’lik iki adet kesici delici alet yaralanmasının, yaşamını tehlikeye sokan bir durum meydana getirdiği ancak peritonda (karın içi zar) bir cm’lik yaralanmaya neden olup, herhangi bir organ yaralanmasına sebebiyet vermemesi ve mağdura sadece diagnoatik laparoskomi uygulanması karşısında, teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 35. maddesi uygulanırken, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, cezanın alt sınıra yaklaşılarak belirlenmesi yerine, 13 yıl olarak belirlenmesi; Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet Savcısının ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçeyle BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre,hükmolunan ceza miktarı dikkate alındığında müdafiinin tahliye talebinin reddine, 07.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.