Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4336 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3515 - Esas Yıl 2016
( sanık ...’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-1. cümlesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanun’un 50/1-f maddesi gereğince hapis cezasının 6 ay süre ile yardımcı hizmetler sınıfında çalıştırılması tedbirine çevrilmesine dair (kapatılan) Kırkağaç Sulh Ceza Mahkemesinin 11/03/2010 tarihli ve 2009/109 esas, 2010/92 sayılı Kararının Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 18/11/2013 tarihli ve 2012/18505 esas, 2013/30297 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip infazı sırasında, sanığın seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmediğinden bahisle hapis cezasının aynen ve tamamen infazına ilişkin Kırkağaç Asliye Ceza Mahkemesinin 14/10/2014 tarihli ve 2009/340 esas, 2010/299 sayılı ek kararı ile ilgili olarak;Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 04/12/2013 tarihli ve 2013/29442-43742 sayılı ilamında yer alan “...davetiye tebliğine rağmen Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurmayan sanık hakkında, duruşma açılarak yargılama yapılması gerektiği gözetilmeden, sanığın savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle dosya üzerinden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi gereğince anılan Kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden... ek kararının 5271 sayılı Kanunun 309/4. maddesinin (a) bendi gereğince kanun yararına bozulmasına...” şeklindeki açıklama karşısında, Akhisar Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılan tebligata rağmen tebliğ tarihinden itibaren on günlük süre içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurmayarak denetimli serbestlik tedbirine aykırı davranan sanık hakkında, duruşma açılarak yargılama yapılması gerektiği gözetilmeden, sanığın savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle dosya üzerinden karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan Kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 29/02/2016 gün ve 94660652-105-45-14483-2015-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;TÜRK MİLLETİ ADINAKanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Kırkağaç Asliye Ceza Mahkemesinin 14/10/2014 tarihli ve 2009/340 esas, 2010/299 sayılı ek Kararının 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.