Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4334 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4268 - Esas Yıl 2016





(KANUN YARARINA BOZMA)Kasten öldürme suçundan...L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...’in kuruma yasaklanmış eşya sokmak eylemi sebebiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 44/3-g maddesi uyarınca 11 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Kurum Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 15/07/2015 tarihli ve 2015/616 sayılı kararına yönelik şikayetin reddine ve kararın onanmasına ilişkin...İnfaz Hakimliğinin 15/09/2015 tarihli ve 2015/2025 esas, 2015/2431 sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/10/2015 tarihli ve 2015/1168 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; 1-Usul yönünden yapılan incelemede;5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 48/3-a maddesi 1. cümlesinde yer alan "Hücreye koyma cezasının infazına, infaz hâkiminin onayı ile başlanır." şeklindeki düzenlemenin kesinleşmiş hücre cezaları için geçerli olduğu, anılan Kanun'un 52. maddesi uyarınca disiplin cezalarına karşı şikâyet ve itiraz durumunda 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanacağı, 4675 sayılı Kanun'un 5. maddesinde ise işlem ve faaliyetin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurulabileceği, bu karara karşı da tebliğinden itibaren bir hafta içinde ağır ceza mahkemesine itiraz edilebileceği şeklindeki düzenlemeler karşısında, öncelikle hükümlünün hücre cezasına karşı yaptığı şikayet başvurusu sonuçlandırılıp hücre cezası kesinleştikten sonra cezanın infazının onaylanmasına karar verilmesi gerekirken, anılan kanun maddelerine aykırı olarak aynı kararda hem şikayetin reddine ve hem de hücre cezasının kesinleşmesi beklenmeksizin infazının onaylanmasına karar verilemeyeceği gözetilerek, itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde,2-Esas yönünden yapılan incelemede ise; Her ne kadar 09/07/2015 tarihli tutanakta hükümlüden ele geçirilen sıvının "şarap" olduğu yazılmış ise de, muhakkik raporu ve disiplin cezası kararında belirtildiği üzere bu sıvının şarap mı sirke mi olduğu konusunda bir kanıya varılamadığı ve sıvı üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmadığı, hükümlünün savunmalarında turşu kurmak üzere kurum kantininden aldığı sirke ve ekmekten turşu malzemesi hazırladığını beyan ettiği, tanık beyanlarının da hükümlüyü doğruladığı cihetle, somut olayda 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 44/3-g maddesinde yer alan "Her türlü ateşli silâh, mermi, patlayıcı madde, kesici, delici, yaralayıcı, bereleyici alet, yakıcı, aşındırıcı, boğucu, bayıltıcı, kör edici gaz ve ecza, her türlü zehir ve uyuşturucu ilâç ve madde, cep telefonu, telsiz ve sair elektronik haberleşme aracını kuruma sokmak, bulundurmak, kullanmak." şeklindeki düzenlemenin uygulama alanı bulmayacağı ve disiplin cezasının kaldırılması gerektiği gözetilerek, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde,İsabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 23/05/2016 gün ve 94660652-105-07-2621-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;TÜRK MİLLETİ ADINAKanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden,...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/10/2015 tarihli ve 2015/1168 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.