Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4334 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 3616 - Esas Yıl 2011





TEBLİĞNAME : 1-B/2011/39007MAHKEMESİ : (IĞDIR) Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 10.06.2010 gün ve 97/124SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs Y.. K..'u kasten öldürmekten sanıklar A.. Y.., A.. Y.. ile M.. Y..'ın bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (IĞDIR) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 10.06.2010 gün ve 97/124 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafii ile müdahil vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Sanık Mustafa müdafiinin süresinden sonra bulunduğu temyiz istemiyle, bozmadan önce haklarında verilen beraat hükümleri kesinleşen ve bu sebeple kendileriyle ilgili yeniden hüküm kurulmayan sanıklar Yusuf ve Ömer ve Ömer müdafiinin temyiz istemlerinin reddine karar verilmiştir. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar Abdullah, Ali ve Mustafa'nın "kasten öldürme" suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, cezayı azaltıcı yaş küçüklüğü ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi, haksız tahrikin varlığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, bozmaya uyularak verilen hükümlerde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Abdullah müdafiinin sübuta, sanık Ali müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Dosya kapsamına göre, sanıklar Abdullah, Ali ve Mustafa'nın grubuyla, maktulün de içinde yer aldığı grubun, kimler tarafından nasıl başlatıldığı belirlenemeyen bir kavgaya tutuştukları, tarafların karşılıklı olarak sopa kullandıkları bu kavga sırasında basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede yaralanan sanıkların, hep birlikte ellerindeki sopalarla maktulün baş bölgesine kuvvetlice vurdukları, maktulün kafa kubbe kemiği kırığı ve beyin kanaması sonucu öldüğü olayda, Haksız tahrik nedeniyle 12 ila 18 yıl aralığında hapis cezası öngören TCK.nun 29 maddesinin uygulanması sırasında, maktulden kaynaklanan haksız hareketlerin ulaştığı boyut dikkate alınarak, makul bir ceza yerine, yazılı şekilde daha vahim olaylarda uygulama olanağı bulunan 12 yıl hapis cezasına hükmetmek suretiyle eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 07.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.