Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4298 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4951 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ :Eşini kasten öldürmeHÜKÜM : TCK'nun 82/1-d, 29, 62/1, ve 54. maddeleri uyarınca 20 yıl hapis cezasıTÜRK MİLLETİ ADINA 1-Katılanlar vekilinin 29.05.2014 tarihinde vermiş olduğu süre tutum dilekçesinde temyiz eden olarak sadece ...'un isminin yazılmış olması nedeniyle, daha sonra 01.07.2014 tarihinde katılan ... ve ... adına vermiş olduğu temyiz dilekçesinin yasal süresinden sonra verilmiş olması nedeniyle katılan ...'un temyiz isteminin CMUK.nun 310-317. maddeleri uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'ın maktule ...'a yönelik "kasten öldürme" suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, kusurluluğu etkileyen sebeplerden bozma sebepleri saklı kalmak kaydıyla haksız tahrikin varlığı ile takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet savcısının sanık hakkında haksız tahrik uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna, katılan vekilinin suçun niteliğine ve haksız tahrikin uygulanmaması gerektiğine, yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle; Ancak; A-Oluşa ve dosya kapsamına göre, maktule ...'ın sanık ... ile evlilik birliği devam ederken, suç tarihine kadar olan son 185 günde ... ile karşılıklı olarak 1268 kez sesli görüşme yaptıkları ve aralarında 247 adet karşılıklı mesajlaşma olduğunun gelen hts raporlarından tespit edilmiş olup, yine tanıkların beyanı ile maktule ile Fikret'in evlilik dışı ilişkileri olduğu anlaşılmış olup, sanığın bu ilişkiyi öğrenmesi nedeniyle aralarından oluşan geçimsizlik ve tartışma sonucu kapıldığı öfke sonucu suçu işlediği anlaşıldığından, maktuleden kaynaklanan haksız hareketler sebebiyle, tahrikin ulaştığı boyut dikkate alınarak, tahrik nedeniyle 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 29. maddesinin uygulanması sırasında, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini yerine, yazılı şekilde en alt sınırdan indirim yapılarak 24 yıl hapis cezası verilmesi suretiyle fazla ceza tayini,B-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesinin delaleti ile Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c. maddesi gereğince, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, anılan maddede yer alan ücretsiz müdafii yardımından yararlanma koşullarından “adaletin selametinin gerektirmesi” kıstası ile ilgili yerleşmiş içtihatları dikkate alınarak; ekonomik durumu müsait olmayan sanığın 5271 sayılı CMK'nun 150/3. maddesi gereğince kendisine atanan zorunlu müdafii yardımından ücretsiz olarak faydalanma hakkı bulunduğu halde, yazılı şekilde tahsiline karar verilmesi,C-24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğinamadeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 14/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.