Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4293 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4614 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten öldürme ve bu suça azmettirme, tehdit, hakaret.HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında; Kasten öldürme suçundan TCK.nun 25/1 ve 27/2, CMK.nun 223/3-c maddesi uyarınca ayrı ayrı ceza verilmesine yer olmadığına.Sanık ... hakkında; Kasten öldürmeye azmettirme suçundan CMK.nun 223/2-e maddesi uyarınca beraat, Maktule tehdit ve hakaretten CMK.nun 223/2-e maddesi uyarınca beraat.TÜRK MİLLETİ ADINA Suçtan zarar gören ve maktul ...'in eşi olan ...'in sanık ... hakkında maktul ...'e yönelik kasten öldürmeye azmettirme, tehdit ve hakaret suçlarından açılan davaya katılma isteminde bulundukları ve bu istemleri konusunda herhangi bir karar verilmediği anlaşılmış ise de; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 tarih ve 2010/149-205 sayılı kararında belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeyen durumlarda temyiz incelemesi sırasında karara bağlanması mümkün olduğundan, 5271 sayılı CMK.nun 237. maddesi uyarınca, suçtan zarar gören ... ve velayetinde bulunan çocukları ...ve ...n sanık ... hakkında açılan kamu davalarına katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ...,.. maktul ...'e yönelik eylemlerinin sübutu kabul, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ...'ın maktul ...'e yönelik kasten öldürmeye azmettirme, tehdit ve hakaret suçlarından elde edilen delillerin mahkumiyete yeter nitelik ve derecede bulunmadığı takdir kılınarak CMK.nun 223/2-e maddesi gereğince beraat kararı verilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar vekilinin keşif sırasında tanıkların beyanlarının esas alınmamasına, sanıkların cezalandırılmaları gerektiğine yönelen temyiz itirazlarının reddiyle,1-) Sanık ...'ın maktul ...'e yönelik kasten öldürmeye azmettirme, tehdit ve hakaret suçlarından verilen beraat hükümlerinin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak ONANMASINA,2-) Sanıklar....'in maktul ...'e yönelik kasten öldürme suçlarından verilen hükümler yönünden;Oluşa ve dosya kapsamına göre; Hakkında kaçakçılık amacıyla teşekkül oluşturmak ve bu teşekkül çerçevesinden kaçakçılık yapmak suçundan yapılan soruşturmada ve köy merasına tecavüz suçundan yapılan kovuşturmada yakalama emri bulunan maktulün, olay günü jandarma görevlilleri olan kolluk kuvvetlerinin kendisini yakalamak amacıyla köye doğru geldiğini haber alması üzerine evinden çıkarak tepelik alana doğru kaçmaya başladığı, görevli sanıkların, "dur" ihtarına karşın maktulün kaçmaya devam ettiği, tepeye çıktıktan sonra aşağıya doğru kaçan maktule yapılan "dur" ihtarının sonuçsuz kalması nedeniyle havaya uyarı ateşi açıldığı, köylüler tarafından maktulün kaçması için kaçtığı yöne doğru at getirilmesi ve çevreden silah sesleri gelmesi üzerine, durdurmak amacıyla maktulün bulunduğu yöne doğru sanıklar ... tarafından uzaktan ateş açıldığı, hedefin tam olarak ayarlanamaması nedeniyle hangi sanık tarafından atıldığı bilinmeyen bir adet merminin maktulün sırt bölgesinden girerek batın bölgesinden çıktığı, yaralı haldeki maktulü sanıkların hastaneye kaldırdıkları, maktulün hastaneye getirildiğinde öldüğünün anlaşıldığı olayda; Çevreden ateş edilmesi nedeniyle gerçekleşen haksız saldırıyı o anki hal ve şartlara göre, saldırıyla orantılı bir şekilde defetme zorunluluğunda olan sanıkların; oluşa, kaçmakta olan maktulle aralarındaki mesafeye ve saldırıda kullanılan aracın niteliğine göre saldırıyı defetmek amacıyla eylemde bulundukları anda meşru savunma sınırını kast olmaksızın aştıkları anlaşıldığından, TCK.nun 27/1. maddesi delaletiyle 85/1. maddesine göre cezalandırılmaları yerine yazılı şekilde delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, TCK.nun 27/2. ve CMK.nun 223/3-c maddelerine göre ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 14/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.