Tebliğname No : 1/B - 2009/32474MAHKEMESİ : Bandırma Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ ve NO : 05/11/2008, 2007/143 (E) ve 2008/276 (K)SUÇ : Eşini Öldürme TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Nermin'in suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde, bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar vekilinin sanığın cezalandırılması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddine, Ancak; A- Oluşa ve dosya içeriğine göre, evli olan sanık ve maktul arasında önceden beri devam eden geçimsizliğin olduğu, olay günü, tarlada çalışan sanığın yanına gelen maktulün, sanığı tehdit edip eve gelmesini, zira aracı tamire götüreceklerini söylediği, eve geldiklerinde de tartışmanın devam ettiği, sanığın üzerine bir miktar para alarak annesinin yanına gitmek istediği, bu nedenle kapıya yöneldiği sırada, sanığın aksi ispatlanamayan savunmasına göre, maktulün bıçakla saldırdığı ve sanığı ikisi göğüs, biri batın bölgelerinden olmak üzere yaşamsal tehlike geçirecek şekilde yaraladığı, yaralanmanın etkisiyle maktule müdahale eden sanığın maktulün elini tutarak bıçağı aldığı ve maktulü göğüs bölgesinden her iki akciğere nafiz olacak şekilde iki isabetle yaraladışı, bunun üzerine çığlık seslerini duyan ve tarafların müşterek çocuğu olan Özgür'ün olay yerine geldiği, sanığın oğluna, "babanı hastaneye götür" demesi üzerine, Özgür tarafından sağlık ekibinin çağrıldığı ve maktulün henüz hastaneye götürülmeden yolda iken öldüğü, sanığın ise tedavi ile sağlığına kavuştuğu olayda; sanığın kendi nefsine yönelik gerçekleşen ve tekrarı muhakkak olan haksız saldırı karşısında, kendisini korumak kastıyla, maktulden bıçağı alıp bir kez göğüs bölgesine vurup etkisiz hale getirdikten sonra, bununla yetinmeyerek eylemine devamla bir kez daha maktulün göğüs bölgesine bıçağı vurmak suretiyle meşru savunmada sınırı aştığı ancak bu durumun mazur görülebilecek bir heyacan, korku ve telaştan ileri geldiği anlaşıldığından, sanık hakkında TCK.nun 27/2 maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerine, eylemin meşru müdafaa sınırları içerisinde işlendiğinden bahisle TCK.nun 25/1 maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, B- Kabule göre de, TCK.nun 25/1 maddesinin uygulandığı durumlarda, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yanında, ayrıca CMK.nun 223/2-d maddesi uyarınca sanığın beraatına da karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 24.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.