Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4235 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1665 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 1 - 2010/307497MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 01/04/2010, 2009/449 (E) ve 2010/153 (K)SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama TÜRK MİLLETİ ADINA 1) Hakaret suçundan sanık Bülent hakkında verilen "hükmün açıklanmasının geri bırakılması"na dair karar, 5271 sayılı CMK.nun 231/12.maddesi uyarınca itiraz yoluna tabi olup, itiraz üzerine Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 13.07.2010 tarih ve 2010/939 D.İş sayılı kararı ile verilen itirazın reddine dair karar CMK.nun 271/4. maddesine göre kesin nitelikte olup temyiz yasa yoluna bağlı bulunmadığından, söz konusu hüküm inceleme dışı bırakılmıştır. 2) İddianamede olayın oluş şeklinin anlatılması, deliller kısmında mağdurlar Cuma ve Ayhan'a ait doktor raporlarına yer verilmesi ayrıca iddianame metninde hükme dayanak yapılan raporlardaki mağdurlara ilişkin yaraların yerleri ve niteliklerinin belirtilmiş olması, iddianamenin de sanığa okunmuş olması karşısında, sağlık raporlarının sanığa okunup diyeceklerinin sorulmadığından bahisle bozma isteyen tebliğname düşüncesi benimsenmemiştir. 3) Temyiz kapsamına göre sanık Bülent hakkında mağdur Cuma'yı kasten öldürmeye teşebbüs ve mağdur Ayhan'ı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelemesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde mağdur Ayhan'ı kasten yaralama suçunun niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile kısmen kabul kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Bülent ve müdafiinin yasal savunma koşullarının varlığına, katılan Cuma vekilinin haksız tahrik bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık Bülent ile mağdur Cuma ve kardeşi Ayhan'ın akraba olup ikamet ettikleri ortak murislerinden kalan 4 katlı binanın paylaşımı konusunda aralarında ihtilaf bulunduğu, olay tarihinde akşam saatlerinde tarafların ikametlerinde bulundukları sırada, sanık Bülent ve yanında eşi Şermin ile karşı tarafta mağdurlar Cuma ve Ayhan ile yanlarında kardeşleri Şerif arasında, yine binanın kullanımı ve paylaşımı konusunda çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, kavga sırasında sanık Cuma'nın mağdur Ayhan'ı basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde darp ettiği, kendisinin de basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı daha sonra sanığın mutfaktan aldığı bıçak ile mağdur Cuma'yı sol arka koltuk altı bölgesinden batına nafiz tek bıçak darbesiyle, dalak ve diafragma yaralanması ile hemopnömotoraks nedeniyle hayati tehlikeye ayrıca splenektomi (dalağın alınması) nedeniyle ise organlardan birinin işlevinin sürekli yitirilmesine, neden olacak şekilde yaraladığı olayda; a) Sanık Bülent'in kavga ortamında özellikle mağdurun hayati organlarının bulunduğu bölgeyi hedef alarak bıçakla darbesini gerçekleştirdiğine dair delil bulunmadığı gibi ciddi bir engel durum olmamasına karşın eylemine de devam etmediği dikkate alındığında, sanığın öldürme kastını açığa yıkaran kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, olayın oluşu ve yaranın niteliği de gözetilerek, kasten yaralama suçundan alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle hüküm kurulması yerine, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması, b) Sanığın mağdur-katılan Ayhan'ı basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde darp etmesi nedeniyle kurulan hükümde, mağdur-katılan Ayhan'ın somut bir zararı bulunup bulunmadığı araştırılmadan ve bu husus bizzat katılana da sorulmadan, zararın giderilmediğinden bahisle eksik inceleme sonucu CMK.nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair karar verilmesi" c ) Kabule göre de; Sanığın bıçak ile mağdur Cuma'yı sol arka koltuk altı bölgesinden batına nafiz tek bıçak darbesiyle, dalak ve diafragma yaralanması ile hemopnömotoraks nedeniyle hayati tehlikeye ayrıca splenektomi (dalağın alınması) nedeniyle ise organlardan birinin işlevinin sürekli yitirilmesine, neden olacak şekilde yaraladığı olayda; 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, zararın ağırlığına göre alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini yerine, cezanın 9 yıl olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık Bülent ve müdafii ile katılan Cuma vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükümlerin kısmen değişik gerekçeyle tebliğnamedeki düşünce gibi CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 05/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.