Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4224 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9389 - Esas Yıl 2009





TEBLİĞNAME : 3-B/2008/105501MAHKEMESİ : (TUNCELİ) Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :12/12/2007 - 3/93SUÇ :Kasten yaralamak A.B.'i kasten yaralamaktan sanık T.. K.., tehditten, hakaretten, kavgada yaralıya el uzatmaktan ve kavgada silah boşaltmaktan sanık B.. E..'un yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine, Birkan'ın kavgada silah boşaltmaktan beraatine ilişkin (TUNCELİ) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 12/12/2007 gün ve 3/93 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafii ve müdahiller vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1. Sanık Birkan hakkında hükmolunan ceza miktarlarına göre, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2.Sanık Birkan hakkında kavgada silah boşaltmak suçundan kurulan beraat hükmü yönünden; Sanık Birkan'ın 765 sayılı TCK.nun 466/2.maddesi kapsamında kalan suçunda, zamanaşımını kesen son işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 01.10.2003 tarihinden itibaren dava genel zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, sanığın beraatine dair kurulan hükmün (BOZULMASINA), bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden açılan davanın 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2.maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle (ORTADAN KALDIRILMASINA), 3.Sanık Birkan hakkında hakaret, tehdit, kavgaya el uzatmak suçlarından, sanık Turan hakkında yaralama suçundan kurulan hükümlerin incelemesinde; Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 562. maddesi uyarınca değiştirilen 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında; ceza miktarının üst sınırının 2 yıla çıkartılması, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlarla ilgili sınırlandırmanın da kaldırılması nedeniyle yerel mahkemece yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin, tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 07/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.