Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4148 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 445 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 1 - 2011/384101MAHKEMESİ : Siverek Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 29/09/2011, 2000/34 (E) ve 2011/119 (K)Suç : Tasarlayarak ve kangütme saikiyle çocuk öldürmeTÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın nitelikli öldürme suçunun sübutu kabul, bozma nedeni dışında oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemede sübuta, eksik soruşturmaya, gerekçenin yetersizliğine ve sair nedenlere yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Dosya içeriği ve oluşa göre; sanığın ikamet ettiği köyle, maktulün ikamet ettiği köyde yaşayan aileler arasında uzun zamandır süren kan gütme saikine dayalı karşılıklı öldürme ve öldürmeye teşebbüs eylemlerinin gerçekleştirildiği, olay günü de Y. B köyünde ikamet eden sanığın yanında kaleşnikof marka tüfek olduğu halde maktulün ikamet ettiği A. B. köyüne geldiği, burada su almak için kuyunun başında bulunan tanıklar Nazime, Sultan ve Fatoş ile maktulü gördüğü, sanığı silahlı şekilde kendilerine doğru gelmekte olduğunu gören tanıkların kaçarak saklandıkları ve olay tarihinde dokuz yaşında bulunan maktule de kaçması için bağırdıkları ancak kaçamaması üzerine sanığın yakın mesafeden on el ateş ederek dört isabetle maktulü öldürüp kaçtığı ve on bir yıla yakın süre sonra yakalandığı olayda;Tasarlama halinin kabulü için öldürme kararının şarta bağlı olmadan önceden alınması, ruhsal dinginliğe ulaşıldığı halde kabule elverişli makul bir süre geçmesine rağmen eylem kararlılığından dönülmemesi ile belli bir hazırlıkla sebat ve ısrarla öldürme fiilinin gerçekleştirilmesinin gerektiği, yargılamaya konu somut olayda, sanığın öldürme kararını ne zaman aldığı kesin olarak saptanamadığından, eyleminde tasarlamanın unsurlarının bulunmadığı ve maktulün “çocuk” olduğu da gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 82/1-e-j ve 53. maddeleri uyarınca kan gütme saikiyle çocuğu öldürme suçundan hüküm kurulması yerine, tasarlayarak kan gütme saikiyle öldürme suçundan hüküm kurulması; Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede ileri sürdüğü temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre ve bozma nedenine göre, müdafiinin tahliye isteminin reddine, 22/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.