Tebliğname No : 1 - 2010/317155MAHKEMESİ : Nazilli Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 29/04/2010, 2009/312 (E) ve 2010/138 (K)SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Temyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içeriklerine göre temyiz incelemesi, sanık Şaziye'nin "mağdur Soner'i öldürmeye teşebbüs" suçundan kurulan hüküm yönünden yapılmıştır. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Şaziye'nin mağdur Soner'e karşı eyleminin sübutu kabul, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim nedenlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin meşru savunmaya, haksız tahrikin derecesine; müdahil vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Dosya kapsamına göre, mağdur Soner ile Davut'un anne bir kardeş oldukları, sanık Şaziye'nin ise Davut'un yirmi yıldır resmi nikah olmadan birlikte yaşadığı eşi olduğu, bu birlikteliklerinden bir de çocuklarının bulunduğu, taraflar arasında uzun süredir, Davut ve Soner'in annesi Fadime'nin de dahil olduğu çekişmelerin yaşandığı ve birbirleri ile konuşmadıkları, olay günü Soner'in annesi hakkında çevrede olumsuz konuşmalar yaptığı düşüncesiyle Şaziye'yi tekme ve yumrukla vurmak suretiyle darp ettiği, bu durumu Şaziye'den öğrenen Davut'un eline geçirdiği sopa ile yaptığının hesabını sormak için Soner'in yanına gittiği, Soner'in de yine sopa ile karşılık vermesi üzerine aralarında kavga başladığı, kavga sırasında yaş ve fizik olarak avantajlı durumda bulunan Soner'in ağabeyi Davut'u hırpalamaya başladığı, bu durumu gören Şaziye'nin ise eşine yardım amacıyla evden aldığı bıçakla gelerek kavgaya dahilolduğu, öncelikle Soner'in kalça ve bacak bölgelerine bıçakla vurduğu, akabinde Soner'in sopa ile kendisine de hamle yapması üzerine bıçağını savurmaya devam ettiği, Soner'in bu kez göğüs bölgesine aldığı iki isabet sonucu yaralandığı, Şaziye'nin, aldığı darbeler üzerine kaçmakta olan Soner'i takip etmeyerek eylemine kendiliğinden son verdiği, Soner'in kalça ve bacak bölgelerine aldığı darbelerin kesi niteliğinde bulunduğu, ancak sol bacağına aldığı isabetle siyatik sinirde zedelenme meydana geldiği, sol göğüs ve sağ göğüs bölgelerine aldığı isabetlerin göğse nafiz olup hayati tehlikeye neden olmasına rağmen organ veya damar yaralanmasına sebebiyet vermediği, göğüs içi kanamaya dahi yol açmadığı olayda, Mağdurda meydana gelen yaraların nitelikleri, engel halin bulunmaması, sanığın mağdurun sebep olduğu kavganın hareketli ortamında, öncelikle hedef aldığı kalça ve bacak bölgeleri de dikkate alınarak, torak bölgesini "özellikle" hedef aldığına ve eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı kanıtların bulunmadığı anlaşıldığı halde, sol bacaktaki yaralanmasının organ işlevinin sürekli zayıflaması veya yitirilmesi niteliğinde olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor da alınmak suretiyle "kasten yaralama" suçundan hüküm kurulması yerine suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde "öldürmeye teşebbüs" suçundan hüküm kurulması, Kabule göre ; Mağdurun TCK'nun 6/1-b maddesi kapsamında "çocuk" olduğu anlaşıldığı halde, sanığın "çocuğu öldürmeye teşebbüs" suçundan TCK'nun 82/1-e, 35, 29, 62. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde "öldürmeye teşebbüs" suçundan aynı Kanunun 81, 35, 29, 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ile müdahil vekilinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden, hükmün kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 04/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.