Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık M.. K..'ın 6136 sayılı Yasaya muhalefet, katılan H.. İ..'a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs ve katılan S.. İ..'a yönelik huzur ve sükunu bozma suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına göre suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezaları azaltıcı sebeplerin derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin eksik incelemeye, suçların vasfına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,A) Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından cezalandırılmasına dair kurulan hükümlerin incelenmesinde; 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamaların hukuka aykırı olduğu anlaşılmakta ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkraslarında yer alan, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin "Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK'nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine", şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA;B) Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise;1- Teşebbüs hükümlerini düzenleyen ve 9 ile 15 yıl arasında hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK'nun 35. maddesinin uygulanması sırasında, meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı dikkate alınarak makul bir ceza tayini yerine, sadece hiç isabet olmayan durumlarda uygulanabilecek şekilde 9 yıl hapis cezası belirlenmesi,2- Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre katılan H. O.'dan sanığa yönelen, haksız fiil olarak nitelendirilebilecek herhangi bir söz ve davranış bulunmaması, katılanın hakaret ettiği kabul edilse dahi, sanığın olay yerinde uzun süre beklemesi ve rahatsızlık vermesi, ilk haksız hareketin kendisinden kaynaklanması ve haksız tahrikte etki-tepki dengesinin lehine bozulmasının söz konusu olmaması karşısında şartları oluşmayan TCK'nun 29. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,3- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 08/02/2016 tarihinde üye D. K.'nin "B" bendiyle sınırlı haksız tahrik bulunduğu yönündeki karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.