Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3910 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 326 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 1 - 2010/285357MAHKEMESİ : Sincan 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 16/03/2010, 2009/61 (E) ve 2010/42 (K)SUÇ : Kasten yaralama, 6136 yasaya aykırılık TÜRK MİLLETİ ADINA A- Katılanların yasak tabanca taşımak suçundan açılan davaya katılma ve bu suçtan kurulan hükmü temyize yetkileri bulunmadığından, vekillerinin bu suça yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. B- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık S.. D..'ın mağdurlar Beyler ve A..'a yönelik eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde mağdur A..'a yönelik suçun niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar vekilinin haksız tahrikin bulunmadığına ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa ve dosya içeriğindeki delillere göre, sanığın halasının oğlu olan mağdur A..'ın kendisiyle görüşmemesine sinirlenerek mağdurların evinin önüne gittiği, mağdur A..'ın babası mağdur Beyler'in kendisini sinkaflı söz ve el kol hareketleriyle terslemesine sinirlendiği, üzerinde getirdiği bıçak ile Beyler'e saldırdığı bunun üzerine babasının sanık tarafından bıçaklandığını gören mağdur A..'ın dışarıya çıkarak olaya dahil olduğu, bunun üzerine sanığın bu kez mağdur A..'a elindeki bıçakla saldırdığı, sanığın eylemi nedeniyle mağdur Beyler'in sol kol ve batın bölgesinden isabet alarak karaciğerde yaralanmaya neden olacak, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olayda; 1- Sanık hakkında mağdur Beyler'i kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden; a) Sanığın hedef aldığı vücut bölgeleri, yara yerleri yaraların niteliği, kullanılan aletin elverişliliği ve eylemine mağdurun yere düşmesi ile sonuç aldığını düşünerek son vermiş olması hususları birlikte dikkate alındığında; sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüs yerine vasıfta yanılgıya düşülerek kasten yaralamadan hüküm kurulması, b) Sanığın soruşturma aşamasında olayın hemen ardından 29.09.2008 tarihinde kollukta alınan savunmasında, mağdur Beyler'in kendisini tokatladığını beyan etmemesine rağmen, daha az ceza almak amacıyla aşamalarda değişen savunmasına itibar olunmayarak, sırf hakarete maruz kalmış olmasının etkisi altında mağdur Beyler'e yönelik eylemini gerçekleştirdiğinin kabulüne rağmen sanık hakkında haksız tahrik nedeniyle asgari hadden indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde 2/4 oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini, c) Kabul ve uygulamaya göre; 5237 sayılı TCK.nun 86/1 maddesi uyarınca tayin edilen 1 yıl hapis cezasının aynı kanunun 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırım uygulanmak suretiyle 1 yıl 6 ay, 87/1-d maddesi uyarınca bir kat artırım uygulanarak 2 yıl 12 ay hapis olarak belirlendikten sonra 5 yıl hapis cezasına hükmolunması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Sanık hakkında mağdur A..'ı kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden; a) Sanık hakkında 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinin gerekmesi, b) Kabul ve uygulamaya göre; TCK.nun 53/3 madde ve fıkrası uyarınca, mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından 53/1-2 fıkra hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, c) Kendisini vekille temsil ettiren katılanlar lehine vekalet ücretine hükmolunmaması, Bozmayı gerektirmiş olup, katılanlar vekilinin itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin CMUK.nun 321 maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 16/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.