Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3902 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 6159 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 1 - 2011/133263MAHKEMESİ : Karabük Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 28/12/2010, 2010/221 (E) ve 2010/264 (K)SUÇ : Kasten öldürme TÜRK MİLLETİ ADINA Dosya içeriğine göre; sanık ile maktul arasında önceye dayalı gönül ilişkinin olduğu, bu konuda köyde dedikodu çıkması üzerine sanığın, 2 yıl kadar önce eşi ile beraber Safranbolu ilçesine taşındığı, o tarihten beri kendisinin Çerkeş ilçesindeki köylerine gidip gelmediği, dosyaya getirtilen HTS raporlarına göre, sanık ile maktul arasında son 3 ay içiresinde çok yoğun bir şekilde telefon görüşmesi yapıldığı belli olmakla beraber, olaydan önceki son 18 gün içinde sanığın, herhangi bir şekilde maktulü aramadığı, maktulün, ısrarla sanığı aramaya devam ettiği, olay günü sanığın eşi Dursun'un arılarını kontrol etmek ve annesini getirmek amacı ile Çerkeş ilçesindeki köylerine gitmesi nedeni ile sanığın evde yalnız olduğunu bilen maktulün, olay günü telefon ile 10 kez sanığı aradığı, sanığın karşı çıkmasına rağmen arabası ile Safranbolu'ya geldiği ve arabasını civardaki bir benzinliğe bırakarak, sanığın evine gelerek, giriş kapısının buzlu camını kırdığı, ses üzerine uyanan sanığın eşinin geldiğini zannederek " Dursun sen misin" diye sorduğunda "sen kapıyı aç da Dursun'u görürsün" dediği ve buzlu camın kırılan bölgesinden elini içeri sokarak içerde takılı anahtar vasıtası ile kapıyı açmak istediği, yatak odasından tüfek alıp gelen sanığın uyarılarına rağmen oradan uzaklaşmadığı, sanığın, av tüfeğini 3 kez ateşlemesine rağmen uzaklaşmayan maktule çaresizlikten kaynaklanan korku ve panikle av tüfeği ile 4 kez ateş etmesi sonucu maktulün toplu saçma girişine bağlı kemik kırıkları ile iç organ ve büyük damar harabiyeti sonucu olay yerinde öldüğü olayda; açıklanan olaylar zinciri içinde önceden gönül ilişkisi yaşadığı ve kendisinden ayrılmak istediği, maktulün, köyünü terkederek yerleştiği Safranbolu'ya kadar gelmeye cesaret etmesi, ayrılmaya yanaşmadığı gibi tüm ısrarlarına rağmen kendisine defalarca telefon etmesi ve bu davranışlarından vazgeçmemesi karşısında, o an için devam eden saldırının hiçbir zaman sonlanmayacağı inancına kapılarak, meşru savunma koşulları içinde, ancak mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaş ile sınırı aşarak maktulü öldüren sanık hakkında TCK.nun 27/2 ve CMK.nun 223/2-c maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek TCK.nun 81, 29, 62 maddeleri ile hüküm kurulması; Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321.maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), bozma sebebine göre sanığın tahliyesine, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal serbest bırakılması için müzekkere yazılmasına, 15/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.