Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3782 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1442 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 1 - 2010/302235MAHKEMESİ : Yalvaç Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 12/05/2010, 2009/69 (E) ve 2010/49 (K)SUÇ : Kasten yaralama TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Yaşar'ın kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik incelemeye, sübuta vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; A- Mağdurun, hayati tehlike geçirecek ve hayat fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek nitelikte kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası içeren TCK.nun 86/1 maddesi ile yapılan uygulama sırasında, temel cezanın 1 yıl hapis cezası olarak belirlendiği olayda; a- En ağır cezayı gerektiren mağdurun yaşamsal tehlike geçirmesi suçu nedeniyle 87/1-d maddesi esas alınarak 5237 sayılı TCK.nun 86/1, 86/3-e, 87/l-d ve 62. maddeleri uyarınca uygulama yapılmasıyla yetinilmesi ve suçta birden fazla nitelikli halin varlığı nedeniyle temel cezanın alt sınırdan ayrılarak belirlenmesi yerine,5237 sayılı TCK.nun 87/1-d maddesi uyarınca belirlenen ceza üzerinden 87/3 maddesiyle artırım yapılması, b- Temel cezanın TCK.nun 86/1. maddesi gereğince belirlenip, suçun silah ile işlenmesi nedeni ile aynı Kanunun 86/3-e maddesi ile 1/2 oranında artırım yapıldıktan sonra mağdurun yaşamsal tehlike geçirmesi nedeni ile TCK.nun 87/1-d maddesi gereğince 1 kat artırım yapılarak bulunacak ceza miktarının 87/1-son maddesindeki 5 yıllık süreden az olması halinde 5 yıla çıkartılması yerine, TCK.nun 86/l, 86/3-e maddeleri uygulanarak belirlenen cezanın bir kat artırım yapılmadan doğrudan 5 yıl hapis cezası tayin edilmesi, B- Hak yoksunlukların uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasında, sanıkların TCK.nun 53/1-c bendinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından kısıtlanmalarında kendi alt soyu üzerindekiler ve diğer kişiler yönünden ayrım yapılmaması, C-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 11.03.2008 yerine 10.03.2008 olarak gösterilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin sair temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), sanık hakkındaki hüküm aleyhine temyiz bulunmadığından CMUK'nun 326/son maddesi gereğince sanığın ceza miktarı itibari ile kazanılmış hakkının korunmasına 14/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.