Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 378 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 10439 - Esas Yıl 2008





Tebliğname No : 1/B - 2008/217257MAHKEMESİ : Bursa 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ ve NOSU : 01/04/2008, 2007/43 (E) ve 2008/91 (K)SUÇ : Kardeşini öldürmeye teşebbüs etmek TÜRK MİLLETİ ADINA Sanık A.. G.. hakkında kardeşi mağdure A..'yi öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmün incelemesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile kısmen kabul kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Anclak Sanığın, ceza ehliyetine ilişkin Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün 07.12.2006 tarihli raporunda yapılan muayenesi sonucunda tespit edilen yukarı embesilite düzeyinde zeka geriliği nedeniyle sanığı bulunduğu suça karşı ceza ehliyetinin tam olmayıp hakkında TCK.nun 32/1 maddesinin tatbikinin uygun olduğu belirtildiği halde, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'nun 01.08.2007 tarihli raporunda hafif derecede zeka geriliği denilen akıl zayıflığının saptandığı ve sanığı bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğunun tam olmayıp hakkında TCK.nun 32/2 maddesinin tatbikinin uygun bulunduğunun bildirildiği anlaşılmakla, ceza ehliyeti yönünden raporlar arasındaki mevcut çelişkinin giderilmesi için sanığın adli tahkikat dosyası ile birlikte yeniden Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'na sevk edilerek genel kurulda bizzat muayenesi yapıldıktan sonra, 5237 sayılı TCK'nun 32. maddesi kapsamında, suç tarihi itibariyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinde azalma olup olmadığına ilişkin rapor alınarak, sonuca göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 26.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.