Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3768 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1480 - Esas Yıl 2011
Tebliğname No : 1 - 2010/334897MAHKEMESİ : Ankara 9. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 02/11/2010, 2010/295 (E) ve 2010/318 (K)SUÇ : Kasten yaralama TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Adem'in, mağdur Abdullah'ı kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik incelemeye, meşru savunmaya, Cumhuriyet Savcısının suç niteliğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; A) Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın, mağdura hakaret etmesi üzerine başlayan tartışmada mağdurun, sanığa saldırıp yumrukla vurarak sanığı sol göz altında ödemli ekimoz, sol elmacık kemiğinde ve sol göz yanında ekimotik sıyrıklar oluşturacak şekilde yaraladığı, sanığın gözlüğünü kırdığı, sanığın da, mağduru biri batına nafiz olup diğeri göğüs bölgesinden toplam iki bıçak darbesiyle yaralayarak yaşamsal tehlike geçirmesine sebebiyet verdiği olayda; a) Sanık hakkında 1 ile 3 yıl arasında hapis cezası öngören 5237 sayılı Yasanın 86/1. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, suçun işleniş biçimi, darbe sayısı ve yaraların niteliği dikkate alınarak temel cezanın üst sınıra yakın tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b) Haksız tahriki oluşturan ilk hareket her ne kadar sanık Adem'den gelmiş ise de, mağdurun tahrikte dengeyi bozacak şekilde aşırı tepki verdiği, bu nedenle sanığın cezasından TCK.nun 29. maddesi uyarınca asgari oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, C) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK.nun 86/1 ve 86/3-e maddeleri ile belirlenen 1 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden, mağdurun hayati tehlike geçirmiş olması nedeniyle 87/1-d maddesi uyarınca bir kat artırım yapılarak 2 yıl 12 ay yerine, yazılı şekilde hatalı hesaplama yapılmak suretiyle 3 yıl hapis cezasına hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 13/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.