MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Tasarlayarak ve kan gütme saikiyle öldürme ve bu suça yardım, 6136 sayılı Yasaya aykırılıkHÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında; a) TCK.nun 82/1-a-j, 62. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası,b) 6136 sayılı Yasanın 13/1, TCK.nun 62, 63, 52/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ve 500.TL adli para cezası.2- Sanık ... hakkında; TCK.nun 82/1-a-j, 39/1, 62. maddeleri uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası.3- Sanık ... hakkında; a) Tasarlayarak ve kan gütme saikiyle öldürme suçundan beraat,b) 6136 sayılı Yasanın 13/3, TCK.nun 62, 63, 54. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ve 400.TL adli para cezası, CMK.nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına.4- Sanık ... hakkında; Tasarlayarak ve kan gütme saikiyle öldürme suçu nedeniyle beraat.TÜRK MİLLETİ ADINA 1) Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçu nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından; aynı zamanda, sanık müdafiinin itirazının reddine dair ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 26.03.2014 tarih ve 2014/313 değişik iş sayılı kararı ile aynı Kanunun 271/4. maddesi gereğince kararın kesinleşmiş olması karşısında söz konusu hükmün temyiz incelemesi dışı tutulmasına karar verilmiştir.2) Olaydan bir yıl önce yaşanan kavgada dayısı olan maktul ... yönelen eylemlerin sanık ... yönünden haksız tahrik oluşturmayacağı gözetilerek yapılan incelemede; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ... ve ... maktul ...'e yönelik eylemleri ile sanık ...'in 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık ...'in 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunun niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, maktul ...'e yönelik olarak sanık ...'in azmettiren sıfatıyla, sanık ...'ın ise yardım eden sıfatıyla tasarlayarak kan gütme saiki ile kasten öldürme suçlarından elde edilen delillerin 5271 sayılı CMK'nun 223/2-e maddesi uyarınca mahkumiyetlerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemede eksik incelemeye, sübuta, suç niteliğine, katılan ... vekilinin maktul ...'e yönelik olarak sanık ...'in azmettiren sıfatıyla, sanık ...'ın ise yardım eden sıfatıyla tasarlayarak kan gütme saiki ile kasten öldürme suçlarından cezalandırılmaları gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle;A) Sanık ... hakkında maktul ...'e yönelik tasarlayarak kan gütme saiki ile kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinde; sanık ...'in olaydan bir yıl önce maktul ...'in de katılmış olduğu kavgada dayısı olan maktul ... öldürülmesi üzerine eylemini gerçekleştirmesi nedeniyle hakkında kan gütme hükümlerini düzenleyen TCK'nun 82/1-j maddesi ile uygulama yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde aynı maddenin "a" bendinin yanında ayrıca olayda uygulama yeri bulunmayan "j" bendi ile de uygulama yapılması ve Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar kanuna aykırı ise de, bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK'nun 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan "ve kan gütme saiki ile" ibaresinin çıkartılmasına, "TCK.nun 82/1-a-j maddesi" ibaresinin "TCK'nun 82/1-a maddesi" ibaresi şeklinde, 1 ve 2 nolu bendlerde yer alan TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK'nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, kısmen re'sen de temyize tabi olan mahkumiyet hükümleri ile maktul ...'e yönelik olarak sanık ...'in azmettiren sıfatıyla, sanık ...'ın ise yardım eden sıfatıyla tasarlayarak kan gütme saiki ile kasten öldürme suçlarından kurulan beraat hükümlerinin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,B) Maktul ...'e yönelik olarak sanık ...'ın yardım eden sıfatıyla tasarlayarak kan gütme saiki ile kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;Oluşa ve dosya içeriğine göre; olaydan bir yıl önce maktul ...'in de katılmış olduğu bir kavga ortamında sanıklardan ... kardeşi olan maktul ... öldürülmesi üzerine gerçekleşen olayda, maktul ...'in maktul ... yönelik olarak kasten öldürme suçu nedeniyle sanık sıfatıyla yargılandığı ve hükümden önce ölmesi nedeniyle hakkında düşme kararı verildiği ancak bıçaklanarak ölen maktul ... yönelik olarak maktul ...'in de sopa ile başına vurmak suretiyle iştirakte bulunduğunun mahkemece kabul edilmesi ve bu kabulün oluşa uygun olması karşısında, Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre, kan gütme saiki ile kasten öldürme suçunun kabul edilebilmesi için öldürme suçunun münhasıran bu saikle işlenmesi gerektiği, öldüren veya öldürme suçuna iştirak eden kişinin öldürülmesi halinde önceki olayın hiddetinin gözardı edilemeceği ve bu nedenle kan gütme saikini bertaraf edeceği gözetilerek, sanık ...'ın kardeşi olan maktul ... ölümüne neden olduğunu düşündüğü maktul ...'in öldürülmesine yardım etmek şeklindeki eyleminin "haksız tahrik altında yardım eden sıfatıyla tasarlayarak kasten öldürme" suçunu oluşturacağı düşünülmeden yazılı şekilde tasarlayarak ve kan gütme saiki ile hareket ettiğinin kabulü ile TCK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının "a" bendi yanında ayrıca olayda uygulama yeri bulunmayan "j" bendi ile de uygulama yapılması,bb) Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, re'sen de temyize tabi olan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 08/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.