Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3670 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 7710 - Esas Yıl 2009





TEBLİĞNAME : 1-B/2009/120229MAHKEMESİ :KAYSERİ İkinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :13/02/2009 -254/44SUÇ :Çocuk yaştaki insanı cinsel istismarı sonucu ölümüne sebebiyet vermek Çocuk yaştaki K.. D..'in cinsel istismarı sonucu ölümüne sebebiyet vermekten sanık İ.. S..'in yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (KAYSERİ) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 13/02/2009 gün ve 254/44 sayılı hüküm re'sen temyize tabi olmakla beraber Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı, sanık müdafii ile müdahil vekili taraflarından da istenilmiş, sanık müdafii duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; sanığın duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın cinsel istismar suçunun sübutu kabul edilmiş, yaş küçüklüğü dışında cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta, suç vasfına, soruşturmanın CMK.na uygun yapılmadığına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluş ve dosya içeriğine göre; maktulün babası katılan Selçuk’un buğday deposunda çalışan sanığın, olay günü memleketine gitmek için işten ayrıldığı, eşyalarını toplamak için buğday deposuna giderken 12 yaşındaki maktul ile karşılaştığı, maktul ile birlikte buğday deposuna gittikleri, sanığın sözü edilen depoda fiili livata yolu ile zorla maktulün ırzına geçtiği, boyuna bası uygulayarak asfiksi sonucu onu öldürdüğü ve cesedini depodaki buğdayların arasında sakladığı olayda; Sanığın, çocuğa karşı cinsel istismar suçunu gizlemek ve delillerini ortadan kaldırmak için öldürme suçunu gerçekleştirdiği anlaşıldığından; 5237 Sayılı TCK'nun 82/1-e-h, 31/3 ve 103/2-4, 31/3.maddeleri uyarınca her iki suçtan ayrı ayrı cezalandırılması yerine, eylem tek kabul edilerek aynı yasanın 103/7. maddesi ile hüküm kurularak eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 18/05/2010 günü oybirliğiyle karar verildi.