MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, olası kastla yaralamaHÜKÜM : a)TCK'nun 81, 35, 29, 62, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası. b)TCK'nun 86/2,. 86/3-e, 21/2, 62, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'in çocuk yaştaki mağdur ...'e yönelik eylemi ile mağdur ...'ye yönelik olası kastla yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde olası kastla yaralama suçunun niteliği tayin, takdire ilişen cezaları azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç vasfına, haksız tahrikin ağır olduğuna, yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE,A) Sanık hakkında mağdur ...'yi olası kastla yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün " Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK'nun 53/1-2-3 maddelerinin tatbikine" şeklinde, değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, B)- Sanık hakkında mağdur ...'i kasten öldürmeye teşebbüs suçundun kurulan hükmün incelenmesinde ise; Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ile mağdurun dört yıl boyunca nikahsız olarak birlikte yaşadıkları ve müşterek çocuklarının bulunduğu, sanığın cezaevine girmesi nedeniyle mağdurun müşterek çocuğu alarak ailesinin evine yerleştiği, sanık cezaevinden çıktıktan sonra çocuğu alıp tekrar kendi ailesine bıraktığı, zaman zaman sanık ile mağdur arasında karşılıklı hakaret içeren telefon görüşme ve mesajlaşmaları olduğu, olay günü mağdurenin çocuğu görmek için sanığın evine geldiği, çocuğu bir süre alıp götürmek istediği, sanığın buna izin vermemesi nedeniyle telefonda tartışma çıktığı, tartışmadan sonra sanığın bıçakla eve gelerek mağdureyi sağ ve sol göğüs bölgesinden pnömotoraksa ve hayati tehlike geçirmesine, sağ kol ve sol uyluk bölgesinden derin kesilere neden olan toplam dört bıçak darbesi ile öldürmeye teşebbüs ettiği, araya girmek isteyen mağdur ...'yi de kolundan yaraladıktan sonra kaçtığı anlaşılan olayda; ba)- Suç tarihinde mağdurenin TCK'nun 6/1-b maddesi uyarınca "çocuk" olduğu anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK'nun 82/1-e maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek TCK'nun 81. maddesi uyarınca hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini, bb)- Mağdure ile sanık arasında meydana gelen tartışmalarda karşılıklı hakaret içeren sözler sarfedildiği kabul edilse bile, sanığın mağdurun çocukla ilişkisini kısıtlayan haksız eylemi karşısında, haksız tahrikte dengenin sanık lehine bozulmadığı anlaşıldığı halde, yanılgılı değerlendirme sonucu sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, bc)- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi, CMUK'nun 326/son maddesi gözetilmek kaydıyla BOZULMASINA, bozmanın niteliğine, temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süreye göre sanık ... müdafiinin tahliye talebinin reddine 12/10/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.