Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3542 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 852 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten öldürmeye teşebbüs, basit yaralama, yaralamaya teşebbüsHÜKÜM : 1) Katılan sanık ...A)...'ı yaralama suçundan: TCK.nun 86/1, 86/3-e, 87/2-b-son, 62, 53, 58 mad.uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezasıb) Katılan ...'i yaralama suçundan CMK.nun 223/2-e mad.uyarınca beraatine,2) Katılan sanık...: Katılan sanık ...'ı yaralama suçundan TCK.nun 25/1 ve CMK.nun 223/2-d mad.uyarınca Beraatine,3) Katılan sanık ...: ...'ı yaralama suçundan CMK.nun 223/2-e mad.uyarınca beraatine.TÜRK MİLLETİ ADINASanık ...müdafii tarafından verilen 30.01.2013 tarihli temyiz dilekçesinin ardından sanığın cezaevinden gönderdiği “dosyanın onaylanmasını istediğine” ilişkin beyanını içeren 06.01.2014 tarihli dilekçesi temyizden vazgeçme mahiyetinde bulunduğundan, sanık müdafıinin temyiz isteminin reddine karar verilerek katılan... vekili ile Cumhuriyet Savcısının temyiz istemleri nedeniyle yapılan incelemede;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’nun mağdur...'a yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, sanık ...'ın mağdur ...’i basit yaralama suçu ile sanık ...'in mağdur...'ı yaralamaya teşebbüsünden elde edilen delillerin hükümlülüklerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı, sanık...'ın ...'a yönelik eyleminin yasal savunma kapsamında kaldığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan... vekilinin ceza miktarına yönelen, Cumhuriyet Savcısının ...ve ... bakımından sübuta,...'ın eyleminin yasal savunma kapsamında bulunmadığına ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,1- Sanık ...hakkında mağdur ...’i yaralama, sanık ... hakkında mağdur...'ı yaralamaya teşebbüs, sanık... hakkında ...'ı yaralama suçlarından kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,2- Sanık ...'nun mağdur...'a yönelik eylemi nedeniyle kurulan hükmün incelenmesinde;Oluşa ve dosya içeriğindeki delillere göre; olay günü sanık ...'ın arkadaşı ... tarafından mağdur...’ın akrabası olan ...'in darp edilmesi nedeniyle ...'in ağabeyi olan ... ile ... arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu ...'in ...'i kovalamaya başladığı, mağdur...'ın da peşlerinden koştuğu esnada mağdurun arkasından yetişen sanığın sırt bölgesinden iki isabetle mağduru bıçakladığı, mağdurun ise geriye dönerek kendini korumak amacıyla sanığa yumruk attığı, bu kez sanığın bıçağı mağdurun batın bölgesine salladığı, olay yerine gelen esnaf tarafından kollarından tutularak engellenmesi nedeniyle eylemini sürdüremediği, mağdurun batından aldığı isabet nedeniyle mide duvarı ve diafragmada yaralanmaya, dalağının alınması sonucu organlarından birinin kaybına neden olacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olayda;a-Sanığın hedef aldığı vücut bölgeleri, yara yerleri ve yaraların nitelikleri, kullanılan aletin elverişliliği ile olay yerinde bulunanların müdahalesi sebebiyle eylemlerini tamamlayamamış olması hususları birlikte dikkate alındığında; sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüs yerine vasıfta yanılgıya düşülerek kasten yaralamadan hüküm kurulması,b-Sanık ...'ın adli sicil kaydında yer alan ve dosyaya getirtilen ilam örneğine göre tekerrüre esas alınan ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07.06.2011 tarih ve 2011/149-140 karar sayılı ilamında sanığın 7 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı ayrıca TCK.nun 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği anlaşılmakla, sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması ve "5275 sayılı Yasanın 108/3 maddesinin infaz aşamasında gözetilmesi" hususunun kararda gösterilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321 maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.