TEBLİĞNAME : 1-B/2009/287509MAHKEMESİ :ERCİŞ Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :27/04/2009-25/93SUÇ :Kasten adam öldürmek B.. Ç..'yi kasten öldürmekten sanık K.. T..'un bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda: Beraatine ilişkin (ERCİŞ) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27/04/2009 gün ve 25/93 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık Kenan ile hakkındaki hüküm temyiz edilmediğinden kesinleşen sanık Abdulkadir’ in abisi olan Hüsnü’ nün, olaydan önce maktule Bilge ile gayri resmi olarak evlendikleri ve sanıklarla birlikte aynı evde yaşamaya başladığı, maktulenin eşi Hüsnü’nün bir süre sonra çalışmak üzere kardeşi Abdulkadir ile beraber Antalya iline gittiği, sanık Abdulkadir’in bir süre çalıştıktan sonra Erciş’e döndüğü, aynı gece maktulenin öldürüldüğü, adli muayene ve otopsi tutanağında maktulenin ensesinde 1,5 cm. uzunluğunda bir açısı dar bir açısı geniş açı olan ve dış açılı kısmında yana doğru hafif dönme gösteren kesici delici alet yarası bulunduğu, yüzünde ve boynunda çok sayıda sıyrık olduğu, maktulenin ölümünün elle boğmaya bağlı mekanik asfiksi sonucu meydana geldiğinin bildirildiği, sanık Abdulkadir hakkında 09.03.2006 tarih ve 20316 sayılı Erciş Devlet Hastanesince düzenlenen raporda, her iki kol ön bölgesinde ekimotik alanların bulunduğunun tespit edildiği, sanık Abdulkadir 10.03.2006 ile 27.03.2006 tarihli C.Savcılığındaki ifadelerinde ve 02.06.2006 tarihli dilekçesinde üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, yengesini kendisinin öldürmediğini, kimin öldürdüğünü de bilmediğini, hakkında hiçbir delilin bulunmadığını beyan ettiği, 14.03.2006 ve 17.04.2006 tarihli C.Savcılığındaki ve mahkemedeki savunmalarında ise maktuleyi kendisinin öldürdüğünü, yengesinden yumurta pişirmesini istediğini, yengesinin “her birinize ayrı yemek mi yapayım” sözüne çok kızdığını ve bu nedenle gece odasına girip inşaat eldivenleri ile boğduğunu beyan ettiği, C.Savcılığının esas hakkındaki mütalaasından sonra son celsede savunmasını değiştirerek, kendi telefonundan maktulenin telefonuna 11.02.2006 tarihinde göndermiş olduğu tespit edilen mesajı yengesine yanlışlıkla gönderdiğini, Antalya ilinden döndüğünü, o gün bu mesele hakkında yengesi ile tartıştıklarını, yengesinin “bana neden böyle bir mesaj gönderiyorsun, seni babana ve ağabeyine şikayet edeceğim” demesi üzerine korkuya kapılıp akşam saat 21.00 sıralarında maktulenin odasına girip inşaat eldivenleri ile maktuleyi boğduğunu beyan ederek üzerine atılı suçu kabul ettiği,sanıkların evlerinde yapılan aramada K.. T..’a ait olduğu tespit edilen eşofmanın üzerinde kan lekesi bulunması üzerine el konulduğu, Ankara Kriminal Polis laboratuarının 21.04.2006 tarih ve 2006/1274 biyolojik uzmanlık raporuna göre, sanık Kenan’ın eşofmanında bulunan kanın maktuleye ait kan ile uyuştuğunun tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 05.02.2007 tarih ve 513 sayılı raporu ile sanık Kenan'ın el ve bileklerindeki çiziklerin, sanığın iddia ettiği gibi çocuk tarafından meydana getirilmesinin tıbben mümkün olmadığı, boğuşmadan ileri gelebileceğinin bildirildiği, sanık Kenan’ın maktulenin öldüğü günün sabahı banyo yapıp tırnaklarını kestiği ve 5 adet sanığa ait kesilmiş tırnakların yanan sobanın üzerinde bulunduğu, maktulenin cep telefonunda sanık Abdulkadir tarafından gönderilen aşk sözleri içeren mesajın bulunduğunun saptandığı olayda; Dosyadaki tüm kanıtların birlikte değerlendirilmesi sonucu, sanık Kenan’ın mahkumiyet kararı kesinleşen kardeşi Abdulkadir ile fikir ve eylem birliği içerisinde maktulü öldürdükleri anlaşıldığı halde cezalandırılması yerine oluşa ve kanıtlara uygun düşmeyen gerekçeyle beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı olup Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 12.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.