Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3496 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 2574 - Esas Yıl 2011





TEBLİĞNAME : 1-B/2010/306114MAHKEMESİ :(KONYA) İkinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :18.05.2010 -283/229SUÇ :Adam öldürmeye teşebbüs ve yaralama Adam öldürmeye teşebbüs ve yaralama suçlarından sanık O.. B.. hakkında verilen hüküm Dairemizce onanarak kesinleşmiş olup 01.06.2005 tarihinde 5237 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi nedeniyle yeniden duruşma açılarak TCK.nun 81/1, 35/2, 29, 86/1, 86/3-e, 29. Maddeleri gereğince hükümlülüğüne dair (KONYA) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 18.05.2010 gün ve 283/229 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi hükümlü müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1- 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan hükümlü Ozan hakkında verilen "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" dair karar, 5271 sayılı CMK.nun 231/12 maddesi uyarınca itiraz yoluna tabi olup, hükümlü müdafiinin itirazı üzerine Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 17.09.2010 tarihli kararı ile verilen itirazın reddine dair karar CMK.nun 271/4 maddesine göre kesin nitelikte olup temyiz yasa yoluna bağlı bulunmadığından, hükümlü Ozan hakkında yukarıda belirtilen suç yönünden kurulan hüküm inceleme dışı bırakılmıştır. 2- Hükümlü Ozan hakkında öldürmeye teşebbüs ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde; Hükümlü O.. B.. hakkında 765 Sayılı TCK.nun 448, 62, 51/1, 55/3, 59, 456/2, 457/1 51/1, 55/3, 59 maddeleri gereğince kurulup, Yargıtay 1. Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümlerden sonra yürürlüğe giren 5237 Sayılı Türk Ceza Yasasının 7/2 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi gereğince yeniden duruşma açılarak yapılan uyarlama sonucu kurulan hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, hükümlü müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Dosya kapsamına göre; kardeş olan mağdureler Aynur ve Hacer'in aile baskısı nedeniyle ailelerinden ayrılarak ayrı bir evde yaşamak istedikleri, mağdure Aynur ile önceye dayalı arkadaşlığı bulunan hükümlü Ozan'ın mağdureyle ayrı bir ev tutmayı kararlaştırdıkları, hükümlünün kiraladığını belirttiği evin daha sonra kendisine kiraya verilmemesi üzerine mağdure Aynur'un Ozan'a "sen ne biçim erkeksin diyerek" hakaret ettiği, bu olaydan yaklaşık bir hafta sonra mağdureler Aynur ve Hacer'in kafe barda oturdukları sırada yanlarına gelen Ozan ile konuşmaya başladıkları, konuşma sırasında mağdure Hacer'in Ozan'a hakaret etmesi üzerine Ozan'ın üzerinde taşıdığı ruhsatsız silahla Hacer'e ateşi sonucu, sağ bacak kasığa yakın kısımda sıyrık ve sağ kosta vertebral orta hatta ateşli silah mermi girişine bağlı olarak karaciğerde yaralanma sonucu hayati tehlike geçirecek şekilde kendisine müdahale etmek isteyen mağdure Aynur'a da tabanca ile ateşi sonucu sol el ve sol dizde mermi giriş çıkışına bağlı olarak sol ulna distal uç kırığı nedeniyle 25 gün iş ve gücüne engel olacak şekilde yaralanmaya neden olduğu olayda; a) Mağdure Hacer'i öldürmeye teşebbüs suçu nedeniyle kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK.nun 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 35 maddesi ile yapılan uygulama sırasında zararın ağırlığına göre alt ve üst sınırlar arasında üst sınıra yakın ceza tayini yerine 12 yıl hapis cezası verilerek eksik ceza tayini, b) Mağdure Aynur'daki kemik kırığı nedeniyle 5560 sayılı Yasanın 4 maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı TCK.nun 87/3 maddesi de dikkate alınarak, değişiklik öncesi ve sonrası hükümler ile 765 sayılı Yasa hükümlerinin somut olarak olaya uygulanıp, Yargıtay denetimine olanak verecek açıklıkta ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması, lehe olan hükmün belirlenmesi ve uygulamanın ona göre yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, c) 5237 sayılı TCK.nun 53/4 maddesi gereğince 18 yaşını doldurmamış hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/1 maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının uygulanamayacağının düşünülmemesi, d) Uyarlama yargılaması sonucu kurulan hükümle önceki hüküm tümüyle ortadan kalktığından müsadere, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ilgili de karar verilmesi gerekirken, "cezai yönler dışında, 14.12.1998 tarih ve 1998/283-229 sayılı ilamın aynen muhafazasına" karar verilerek önceki hükme yollama yapılması, e) Kabule göre de; Hükümlünün suç tarihi itibari ile 18 yaşından küçük olması karşısında, yaralama suçundan verilen 5 ay 18 gün hapis cezasının TCK 50/3 madde gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilip çevrilmeyeceğinin karar yerinde tartışılmaması, Bozmayı gerektirmiş olup, hükümlü müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 31.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.