TEBLİĞNAME : 1-B/2010/224651MAHKEMESİ :(AMASYA) Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 16/03/2010 gün ve 252/35SUÇ :Kasten öldürmeye teşebbüs B.. K..'yı kasten öldürmeye teşebbüsten sanık H.. K..'nın yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (AMASYA) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16/03/2010 gün ve 252/35 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle:kararda açıklanan nedenle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1)Hükmolunan ceza miktarına göre yasal süreden sonraki sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Hamdi'nin kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle kısmen kabul kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç vasfına ve 5237 sayılı TCK.nun 27/2 maddesinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; a)Kayden 02/10/1987 doğumlu olup suç tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmadığı anlaşılan sanık hakkında düzenlenen Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Dairesi'nin 09/05/2008 tarih ve 2309 sayılı raporunda, sanığın film çekilme tarihi olan 07/03/2008 itibariyle radyolojik olarak 22 yaşın üzerinde olduğunun, kesin yaşının grafilerle tıbben belirlenemeyeceğinin belirtilmesi karşısında, sanığın yaşının ceza miktarını etkileyeceği gözetilerek Nüfus Müdürlüğü temsilcisi duruşmada hazır edilerek CMK.nun 218/2 maddesi gereğince Nüfus Kanunu hükümlerine göre yöntemince sanığın yaşının düzeltilmesine karar verilmeden, 18 yaşını doldurduğunun kabulüyle yazılı şekilde karar verilmesi, b)Sanığın bıçakla batın bölgesine iki kez vurduğu mağdurun mide ve ince barsak lezyonları nedeniyle hayati tehlike geçirdiği anlaşılmakla, 9-15 yıl arasında ceza öngören 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesinin uygulanması sırasında meydana gelen zararın ağırlığına göre hapis cezasının üst sınıra yakın tayini yerine 12 yıl hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), yakalama kararının kaldırılması yönündeki istemin mahallince değerlendirilmesine, 31/05/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.