Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3457 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1976 - Esas Yıl 2010





TEBLİĞNAME : 1-B/2010/46717MAHKEMESİ :KARAMAN Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :06/10/2009-209/236SUÇ :Silahla adam yaralamak Y.. K..'ı silahla yaralamaktan sanık M.. S..'nın bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (KARAMAN) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06/10/2009 gün ve 209/236 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine kurulan hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak, Oluşa ve dosya içeriğine göre; olay akşamı sanığın alkollü bir şekilde mağdurun boya işi yaptığı kahvehaneye giderek boyaları dökmesi nedeniyle mağdurla tartıştıkları, mağdurun sanığa gitmesini söylediği, gitmeyince yumrukla vurup basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaraladığı, olay yerinden ayrılan sanığın evinden aldığı av tüfeği ile tekrar olay yerine geldiği, mağdurun arkasından hayati bölgesini hedef alarak 4 metre mesafeden ateş ettiği, mağdurun sırt bölgesine isabet eden kurşunun cilt ve cilt altını yaralayarak sıyırıp geçtiği olayda; hedef alınan bölge, kullanılan silahın etkinliği ve atış mesafesi dikkate alındığında, sanığın ortaya çıkan kastı öldürmeye yönelik olup, öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek kasten silahla yaralama suçundan hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca cezanın miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına,11/05/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.