Tebliğname No : 8 - 2007/45889MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 22/12/2006, 2006/322 (E) ve 2006/490 (K)SUÇ : Yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Sanığın kasten yaralama suçundan tutuklanması nedeniyle 6136 Kanuna muhalefet suçuyla ilgili hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK.nun 63. maddesi gereğince mahsup kararı verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki eleştiri öneren düşünce benimsenmemiştir. 2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın "kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet" suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suçun niteliğine, sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; a-Sanık hakkında "kasten yaralama" suçundan kurulan hüküm yönünden; Sanığın, mağdura silahla ateş ederek, vücudunda basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve hayat fonksiyonlarını orta derecede etkileyecek nitelikte kemik kırığına neden olacak şekilde yaraladığı anlaşıldığından, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK.nun 87/3. maddesi ile 06/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasanın 4. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK.nun 87/3. maddesi kapsamında temyiz denetimine elverişli şekilde karşılaştırma yapılarak lehe yasa hükmünün belirlenmesi ona göre uygulama yapılması gerekirken, karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması, b-Sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hüküm yönünden; Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, c-Sanık hakkında kurulan hükümlerde; 5237 sayılı TCK.nun 53/3 maddesi gereğince, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılması gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (BOZULMASINA), 14/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.