Tebliğname No: 1 - 2011/98548MAHKEMESİ : Mardin 1. Ağır ceza MahkemesiTARİHİ VE NO: 09/11/2010, 2009/116 (E) ve 2010/201 (K)SUÇ : Kasten öldürme ve 6136 SKM TÜRK MİLLETİ ADINA 1.Katılan Abdülaziz'in, sanık Abdulaziz hakkında 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçundan kurulan hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, vekilinin bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin CMUK.nun 317 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2.Sanık Abdulaziz hakkında maktul Besim'i kasten öldürmek ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümlerin incelemesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin takdiri indirim maddesinin uygulanması gerektiğine, katılan Abdülaziz vekilinin suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; a)Sanık Abdulaziz'in, ceza ehliyetine ilişkin Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nin 18.03.2009 tarihli raporunda müşahade ve muayenesi sonucunda tespit edilen Bipolar Duygulanım Bozukluğu nedeniyle sanığı bulunduğu suçlara karşı ceza ehliyetinin tam olmayıp hakkında TCK.nun 32/2 maddesinin tatbikinin uygun olduğu belirtildiği halde, Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi'nin 09.07.2010 ve 4. İhtisas Kurulu'nun 25.08.2010 tarihli raporlarında, sanığın cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve harekat serbestliğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığının, suçlara karşı cezai sorumluluğunun tam olduğunun bildirildiği anlaşılmakla, ceza ehliyeti yönünden raporlar arasındaki mevcut çelişkinin giderilmesi için sanığın önceki tedavi evrakları da eklenerek adli tahkikat dosyası ile birlikte yeniden Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na sevk edilerek, genel kurulda bizzat muayenesi yapıldıktan sonra, 5237 sayılı TCK.nun 32. maddesi kapsamında, suç tarihi itibariyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinde azalma olup olmadığına ilişkin rapor alınarak, sonuca göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, b)TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, c)5320 sayılı Kanunun 13/1 ve ilgili yönetmeliğin 8/3 maddesi gereğince, baro tarafından atanan müdafiiye ödenecek ücretin sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan Abdülaziz vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan mahkumiyet hükümlerinin kısmen değişik gerekçeyle tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 30/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.