Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3273 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1043 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten yaralama, kasten öldürmeye teşebbüsHÜKÜM : 1-Katılan sanık ... hakkında;...'i kasten yaralama suçundan; 5237 sayılı TCK.nun 86/2, 62, 52. maddeleri uyarınca, 2.000 TL. adli para cezası ile cezalandırılmasına.2-Katılan sanık ... hakkında;...'ı kasten öldürmeye teşebbüs etmek suçundan; 5237 sayılı TCK.nun 25 ve CMK.nun 223/2-c-d maddeleri uyarınca meşru savunma nedeniyle beraatine ilişkin. TÜRK MİLLETİ ADINAA.1-Sanık... hakkında kasten yaralama suçundan verilen adli para cezasını, sanık müdafiinin temyizi üzerine ...Ağır Ceza Mahkemesinin 07.06.2012 tarihli ek karar ile verilen hükmün kesin olduğu gerekçesiyle temyiz talebini reddettiği, sanık müdafiinin red kararını temyiz ettiği anlaşılmakla,Sanık... müdafiinin temyiz talebinin CMUK’nun 305. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğundan bahisle reddine ilişkin .... Ağır Ceza Mahkemesinin 07.06.2012 tarih ve 2025-232 sayılı ek kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan bu ek kararına yönelen temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun görülen red kararının, tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),2.a-Sanık ...’ın hakkında hükmolunan ceza miktarlarına göre ve müdahil sıfatıyla yetkisi bulunmadığından, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.b-Sanık... hakkında hakaret suçundan verilen kararın niteliğine göre, sanığın beraat kararını temyiz etmesinde hukuki yararı bulunmadığından, sanık müdafiinin bu suça yönelik temyiz isteminin CMUK’nun 317'nci maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.B-Sanık ...'in yanında eşi ve çocuğu ile babasını ziyaret amacıyla yaylaya gece saat 24 sıralarında aracıyla geldiği, sanık ... ve arkadaşlarının bulunduğu olay yerinde babasını sormak amacıyla durduğunda, sanık ... ve arkadaşlarının alkolün etkisi ile sanık ...'a kim olduğunu sordukları aralarında tartışma başladığı, sanık ...'ın aynı köylü olması ve babasının adını söylemesi ile aynı gün ...'ın babasının da imzası olan karar ile işten çıkarılan sanık ... ve arkadaşlarının sanık ...'ı arabadan çıkararak darp ettikleri, ...'ın bir fırsatını bulup sanıkların elinden kurtulduğu, aracına binerek uzaklaştığı, aracı ile gittiği istikametteki yolun yağış nedeniyle kullanmaya elverişli olmadığını düşünerek U dönüşü yaparak köy istikametine yöneldiği, bu sırada olay yerinde bulunan sanıklar ... ve ...'in arabaya yönelmeleri şeklindeki hareketlerinden duyduğu korku ve endişe ile aracı sürmeye devam ettiği, aracın köşesi ile sanık ...'e çarparak basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaraladığı, aracın ön kısmı ile de, mağdur ...'a çarptığı, ancak mağdurun aracın altında kalarak yaklaşık 10 metre sürüklendiği, doktor raporunda belirtildiği gibi, kosta kırıkları,sağ köprücük kemiğinde kırık, sol iskium pubik kol ve sağ acetobulum fraktürü ile mesane hasarı, yüzde kesiler meydana getirerek pönomothraks ile hayati tehlike oluşturarak, yüzde sabit eser meydana getirecek ve organ işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde olacak şekilde yaraladığı olayda; sanığın kendisine yönelmiş haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre, saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile hareket ettiği, ancak mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaşla meşru savunmada sınırı aştığı anlaşıldığı halde, TCK.nun 27/2 ve CMK.nun 223/3-c maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerine, TCK.nun 25. maddesi ile uygulama yapılmış olması,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 27/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.