Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3254 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9580 - Esas Yıl 2009





TEBLİĞNAME : 1-B/09/243404MAHKEMESİ :ANKARA Birinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :06.05.2009 -123/165 SUÇ :Kasten adam öldürmek M.. K..'u kasten öldürmekten sanık A.. L..'ın bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (ANKARA) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06.05.2009 gün ve 123/165 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık ve müdahil vekili taraflarından istenilmiş, sanık duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanık hakkında duruşmalı, müdahilin temyizi veçhile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul edilmiş olup, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükme yönelik katılan vekilinin haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasının yersizliğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; 1- Oluşa, dosya içeriğine ve tanık anlatımlarına göre; olay tarihinde asker yemeği sonrasında önce tanık Yasin’le tartışan ve sanığın da içinde bulunduğu kişilerce olayın yatıştırılmasından sonra, kendisine “oğlum” diye hitap etmesini gerekçe göstererek sanıkla tartışmaya başlayan maktulün, oradakilerin müdahalesi ile evin dışına çıkartılmış olan sanığın peşinden koşarak elindeki bıçağı sanığa savurup isabet ettirememesi ve tekrar saldırması üzerine, sanığın elinde bulunan bıçağı maktule doğru salladığı ve oradan kaçmaya başladığı, sol göğüs bölgesinden isabet alan maktulün bir süre sanığı kovaladıktan sonra yere düştüğü ve iç organ (kalp) kesilmesinden gelişen iç ve dış kanama sonucu öldüğü olayda; Sanığın, kendisine yönelmiş gerçekleşen ve tekrarı muhakkak olan haksız saldırıyı o andaki hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetme zorunluluğu ile eylemini meşru savunma koşulları altında gerçekleştirdiği ve meşru savunmada aşırıya kaçılmadığı anlaşıldığı halde, 5237 sayılı TCK. nun 25 ve CMK.nun 223. maddeleri uyarınca sanığın beraatine karar verilmesi yerine, delillerin takdirinde hata ile yazılı şekilde tahrik altında kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için, önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmadığı gözetilerek; sanığın adli sicil bülteninde yer alan sabıkasına ilişkin onaylı karar örnekleri getirtilip incelendikten sonra, tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı olup, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, re’sen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), bozma nedenine ve tutuklulukta geçirilen süreye göre sanığın BİHAKKIN TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal salıverilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına 04.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.