TEBLİĞNAME : 1-B/2010/20596MAHKEMESİ :KARTAL İkinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :07/07/2009 - 246/351SUÇ :Adam öldürmek Adam öldürmek suçundan sanık olarak (İSTANBUL) Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılanması sonunda, beraatine karar verilen H.. H..'ın tutuklu kaldığı günler için 466 sayılı yasa uyarınca vaki tazminat isteği üzerine (KARTAL) İkinci Ağır Ceza Mahkemesince yapılan incelemede; dosyada miktarı yazılı maddi-manevi tazminatın davalı hazineden alınarak adı geçen davacıya ödenmesine dair ittihaz olunan 07/07/2009 gün ve 246/351 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı hazine vekili ile davacı vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaatine, takdirine ve dosya münderecatına göre davacının tutuklu kaldığı günler için lehine yazılı miktarda maddi ve manevi tazminata hükmolunmasında bozma nedeni dışında yasaya aykırı bir husus bulunmadığından, davalı hazine vekilinin davanın reddine ve reddolunan miktar üzerinden davalı lehine vekâlet ücretine hükmolunarak yargılama giderinin de davalıdan alınması gerektiğine, hükmolunan manevi tazminatın yersizliğine ve miktarına yönelen; davacı vekilinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Asgari ücretli olduğu anlaşılan davacının maddi zararlarının, tutuklama tarihinde asgari ücretin ne miktar olduğu Bölge Çalışma Müdürlüğünden sorulup belirlenmesinden sonra, brüt asgari ücretten yasal kesinti ve vergiler düşülüp, davacının resmi bayram ve tatil günleri çalışıp çalışmadığı da araştırıldıktan sonra, işin ehli mali müşavir bir bilirkişiden rapor aldırılıp değerlendirilerek sonucuna göre tespiti yerine, belirtilen araştırma ve değerlendirme yapılmadan, bilirkişi raporunda belirtilen miktarla da uyumlu olmayacak şekilde yazılı şekilde maddi tazminata hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, davalı vekili ile davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bozma üzerine verilen hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 04/05/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.