MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten yaralama, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermeHÜKÜM :1- Kasten yaralama suçundan; 5237 sayılı TCK.nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,2- Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan; 5237 sayılı TCK.nun 116/4, 62, 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına.3- Mala zarar verme suçundan; 5237 sayılı TCK.nun 151/1, 168/1, 62, 53. maddeleri uyarınca 1 ay 11 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına.TÜRK MİLLETİ ADINA1.a) Kasten yaralama suçu nedeniyle katılanın vücudunda meydana gelen yaraların niteliği, sanık savunması ve tanık anlatımlarına göre engel durum bulunmadığı, sanığın bizzat eyleminden vazgeçerek olay yerinden kaçtığı anlaşılmakla mahkeme uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, suçun niteliği yönünden bozma öneren,b) Konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarında sanık hakkında erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmamasına ilişkin gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olduğu ve ayrıca TCK.nun 62. maddesinin uygulanma gerekçesi ile de çelişki oluşturmadığı anlaşıldığından, kararda çelişki bulunduğundan bahisle bozma öneren,Tebliğname düşüncesine iştirak edilmemiştir.2) 18.03.2010 tarihli karara karşı Cumhuriyet Savcısının temyiz istemine ilişkin süre tutum dilekçesinde hakim havalesi bulunmadığı anlaşılmış ise de;...Bilgi İşlem Bürosunun Cumhuriyet Savcısı temyizinin 19.03.2010 tarihinde UYAP sistemi üzerinden mahkemesine gönderildiğine ilişkin tespiti, temyiz dilekçesi üzerinde temyiz defterine kaydın yapıldığına ilişkin yazı işleri müdürü imzasının bulunması ve dosya gönderme formunda da Cumhuriyet Savcısı temyizinin 19.03.2010 tarihi olarak gösterilmesi karşısında, temyizin yasal süresi içerisinde yapıldığı kabul edilerek; sanık ... hakkında katılan ...'i kasten yaralama, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelemesinde;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan, Cumhuriyet Savcısının kasten yaralama suçunun vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;A) Sanık... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (ONANMASINA),B) Sanık ... hakkında katılan ...’i kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;Oluşa ve dosya içeriğine göre; mağdure-katılan ... ve sanığın dost hayatı yaşadıkları, katılanın kiracı olarak oturduğu eve sanığın haftada bir kaç gün gelip gece kaldığı, olay tarihinde de gece saat 24:00 sıralarında katılanın evine gelen sanığın katılanı evde bulamaması üzerine, sitenin çatısına çıkarak ip yardımı ile katılanın balkonuna inip buradan da camı kırmak suretiyle evin içine girdiği ve katılanı beklemeye başladığı, sabaha doğru saat 05:00 sıralarında eve gelen katılan ile sanık arasında çıkan tartışma sonucunda sanığın katılanı hayati tehlike geçirecek şekilde bıçakla yaraladığı olayda;a) Katılandan kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan söz ve davranış bulunmadığı halde, sanığın kollukta alınan ifadesinde ileri sürmediği ancak sonradan daha az ceza alma düşüncesiyle geliştirdiği, olaydan hemen önce katılanın kendisini darp ettiği şeklindeki savunmasına itibar edilerek ve ilk haksız hareketin konut dokunulmazlığını ihlal suçu nedeniyle sanıktan kaynaklandığı da düşünülmeyerek, sanık lehine haksız tahrik hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,b) Uygulamaya göre de;Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK.nun 81, 35 maddeleri gereğince cezalandırılması için kamu davası açıldığı, Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki mütalaada aynı maddelerin uygulanmasının talep ettiği anlaşıldığı halde ek savunma hakkı verilmeden sanığın 5237 sayılı TCK.nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilerek CMK.nun 226 maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 21.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.