Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3192 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2214 - Esas Yıl 2016
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ) Kasten öldürme suçundan 10 yıl 5 ay hapis cezasına hükümlü olan ...'ın, Mesleki Açık Öğretim Lisesinde yüz yüze eğitim derslerine devam etme talebinin reddine dair anılan Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu'nun 02/10/2015 tarihli ve 2015/4361 sayılı kararına yönelik şikayetin reddine ilişkin Ankara 1. İnfaz Hakimliği'nin 14/10/2015 tarihli ve 2015/2616-2701 sayılı kararına yönelik itirazın keza reddine dair Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 03/11/2015 tarihli ve 2015/1033 değişik iş kararıyla ilgili olarak;5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 3. maddesinde "Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı ile ulaşılmak istenilen temel amaç, öncelikle genel ve özel önlemeyi sağlamak, bu maksatla hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, hükümlünün; yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmaktır.", 76. maddesinde "Açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitimevlerinde bulunan hükümlülerin örgün ve yaygın, kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yaygın öğretimden yararlanmaları sağlanır" şeklinde emredici düzenlemeler bulunduğu, yine Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük'ün "Öğretimden yararlanma" başlıklı 106/1. maddesinde de "Açık kurumlar ile çocuk eğitimevlerinde bulunan hükümlülerin örgün ve yaygın, kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerin yaygın öğretimden yararlanmaları sağlanır" şeklinde düzenleme bulunduğu, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürülüğü'nün 27/07/2007 tarihli, 46/1 no'lu Genelgesinin "Eğitim-Öğretim Çalışmaları" başlıklı 4. bölümünün "Açık İlköğretim Okulu ve Açık Öğretim Lisesi" başlıklı (B) bendinin b maddesinde ise "Açık Öğretim Lisesine, ortaokul veya ilköğretim mezunu ya da lise 1,2,3. sınıflardan ayrılan genç ve yetişkin hükümlü ve tutuklular başvurabilir. Yukarıda belirtilen şartları taşıyanlara Açık Öğretim Lisesine başvuru hakkında bilgi verilerek, okula devam etmeleri özendirilecektir." şeklinde düzenleme yer aldığı gözetildiğinde, somut olayda açık ceza infaz kurumunda bulunup ortaokul mezunu olan hükümlünün Mesleki Açık Öğretim Lisesine devam etmesine bir engel bulunmadığı gibi tam tersine mevzuat gereğince okula devam etmesinin ve sosyalleşmesinin teşvik edilmesi gerektiği, bununla birlikte esasen somut olayda çözülmesi gereken uyuşmazlığın Mesleki Açık Öğretim Lisesine kayıtlı olan hükümlünün belli günlerde kurumdan ayrılıp okula gitmesini gerektiren ve "yüz yüze eğitim" adı verilen derslere katılıp katılamayacağı noktasında toplandığı, her ne kadar hükümlünün şikayetine konu olan ve yüz yüze eğitimlere katılma talebinin reddedildiği Ankara Açık Ceza ve İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu'nun 02/10/2015 tarihli ve 2015/4361 sayılı kararında "Mesleki Açık Öğretim Lisesine yüz yüze eğitim dersleri ve işyeri eğitimi için örgün olarak devam edilemeyeceği" ve hükümlülerin mesleki eğitimleri için zaten kurum içinde kurslar açıldığı gerekçesine yer verildiği ve şikayeti inceleyen Ankara 1. İnfaz Hakimliği ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararlarında da bu gerekçe doğru bulunarak hükümlünün taleplerinin reddedildiği anlaşılmış ise de açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin öğretim hakkına ilişkin mevzuatta, örgün öğretime katılmalarına engel bir durum bulunmadığı, hatta anılan kanun ve tüzük maddelerinde örgün öğretime katılmalarının sağlanacağının hüküm altına alındığı, kaldı ki hükümlünün devam ettiği Mesleki Açık Öğretim Lisesinin yaygın öğretim kapsamında kaldığı ve sadece yüz yüze eğitim dersleri için okula gitmesi gerektiği cihetle kanunda olmayan bir sınırlamanın yorum yoluyla getirilemeyeceği, yine konu ile ilgili olarak İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 26. maddesinde "Herkes eğitim hakkına sahiptir. Eğitim, en azından ilk ve temel eğitim aşamasında parasızdır. Yüksek öğretim, yeteneklerine göre herkese tam bir eşitikle açık olmalıdır." şeklinde düzenleme olduğu, yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hükümlünün talebinin rededilmesinin 5275 sayılı Kanun'un 76. maddesine açıkça aykırı olduğu, Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlülerinin hem örgün hem de yaygın eğitim hakkından faydalanabileceklerinin kanunda açıkça düzenlendiği, mevzuata göre Mesleki Açık Öğretim Liselerinin Açık Öğretim Liselerinden farkının olmadığı, Mesleki Açık Öğretim Liselerinde sadece meslek derslerinin atölyelerde yüz yüze verildiği, başvuran sayısının fazla olmasının ya da bazı dersler için okula gidilmesi gerekmesinin bu hakkın hükümlülerin elinden alınması için yasal ve kabul edilebilir bir gerekçe olmadığı, mevzuattaki tek sınırlamanın kapalı ceza infaz kurumundaki hükümlülerin sadece yaygın eğitim hakkından faydalanabilecek olmaları hususu olduğu, kurumun okula giden hükümlülere gereken kolaylığı sağlamak zorunda olduğu, zaten hükümlülerin sadece meslek derslerini almak için okula gittikleri nazara alındığında, eğitimin ortasında başvuran sayısının arttığı gerekçesiyle kanunun emredici hükmü uyarınca verilen bu hakkın geri alınmasının mevcut mevzuata, eşitlik ilkesine ve hakkaniyete uygun olmadığı gözetilerek, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan Kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 25/01/2016 gün ve 94660652-105-06-15164-2015-E.2209/7568 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak gönderilmekle, gereği görüşülüp düşünüldü;TÜRK MİLLETİ ADINAAdalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 03.11.2015 tarihli ve 2015/1033 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.