Tebliğname No: 1 - 2013/365445MAHKEMESİ : Kayseri 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO: 30/09/2013, 2013/310 (E) ve 2013/422 (K)Suç : Kasten öldürmeye teşebbüsTÜRK MİLLETİ ADINA1-Cumhuriyet Savcısının süresinde yaptığı temyiz talebinden, suça sürüklenen çocuk lehine vazgeçmesi nedeniyle, temyiz talebinin CMUK'nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.2-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.05.2006 tarih ve 1-131/146 sayılı kararında açıklandığı ve CMK'nun 266/3 maddesinde açıkça belirtildiği üzere; zorunlu müdafii ile suça sürüklenen çocukların iradelerinin yasa yoluna başvurma konusunda çelişmesi halinde müdafiin iradesi geçerli sayılacağından, 24.09.1996 doğumlu olup, 26.12.2013 ve 27.12.2013 olan dilekçe tarihlerinde 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuğun, temyizden vazgeçme iradesine itibar edilmesinin yasal olarak olanaksız olduğu gözetilerek, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemi üzerine kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuk Ahmet'in mağdur Soner'e yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı bir sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluşa ve dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk Ahmet’in arkadaşı Tamer'in bıçaklanma olayına karıştığı bahisle mağdur Soner'i konuşmak için çağırdığı, mağdurun gelmeyi istememesi üzerine suça sürüklenen çocuğun, elindeki aletle mağdurun başına ve yüzüne vurduğu, daha sonra konuşmadan kaçan mağduru takip etmediği, olay yerinden uzaklaşıp yüzünü yıkadıktan sonra baş ağrısının devam etmesi nedeniyle hastaneye giden mağdurun, hayati fonksiyonlarım ağır (4.) derecede etkileyecek nitelikte sağ oksipital bölgede 5 mm'lik bir alanda çökme kırığı ile nazal kemikte minimal deplase fraktür oluşacak ve yaşamsal tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olayda;a-Suça sürüklenen çocuk ve mağdur arasında öldürmeyi gerektirir bir husumetin bulunmadığı, yaralandıktan sonra kaçan mağdurun takibinin söz konusu olmadığı ve ciddi bir engel durum bulunmamasına karşın suça sürüklenen çocuğun eylemine devam etmediği, öldürme kastını gösterir her türlü kuşkudan uzak, kesin ve yeterli kanıt olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, suça sürüklenen çocuğun, eyleme bağlı ortaya çıkan kastının yaralamaya yönelik olduğu anlaşıldığı halde, suç niteliğinde hataya düşülerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması yerine yazılı şekilde öldürmeye teşebbüsten hüküm kurulması,b-Mağdurdan kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan herhangi bir söz veya davranış bulunmadığı halde, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nun 29. maddesi gereğince tahrik hükmü ile cezadan indirim yapılması,Bozmayı gerektirmiş olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alındığında suça sürüklenen çocuk müdafiinin tahliye talebinin reddine, 20/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.