Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3139 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6675 - Esas Yıl 2010





Tebliğname No : 1 - 2010/260525MAHKEMESİ : İzmir 6. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 18/11/2009, 2009/207 (E) ve 2009/367 (K)SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs TÜRK MİLLETİ ADINA 1-) Katılan Emre'ye, 5271 sayılı CMK.nun 234/2. maddesi gereğince İzmir Baro Başkanlığı tarafından tayin edilen vekile ödenecek ücretin 5320 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca sanık Hakan'a yargılama gideri olarak yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 2-) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Hakan'ın mağdur Emre'ye yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle kabul edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; a-) Oluşa ve dosya kapsamına göre; Olay günü gece saatlerinde mağdurun arkadaşı tanık Eray ile birlikte annesinin evine doğru gittikleri sırada, sanığın mağdurun annesinin evinin önünde dolaşıp telefonla konuştuğunu görmeleri üzerine, mağdurun annesinin sanık tarafından rahatsız edildiğini düşünerek sanıkla tartışmaya başladığı, tartışma sırasında mağdur ile sanığın karşılıklı küfürleştikleri ve boğuşmaya başladıkları, boğuşma sırasında altta kalan sanığın bu durumdan kurtulabilmeye yönelik olarak üzerindeki mağduru bıçakla biri toraksa nafiz olacak, hemopnömotoraksa ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde, dokuzu da sol omuz, sol göğüs, sağ göğüs, sağ kol, sağ uyluk ve sol yanak bölgelerinden basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde toplamda on bıçak darbesiyle yaraladığı, tanık Eray'ın mağdura müdahale edip sanığın üzerinden çektiği ve sanık ile mağdurun birlikte karakola gittikleri olayda; yaralamanın hareketli ortamda gerçekleşmesi, sanığın imkanı olmasına rağmen biri dışında hafif darbeler vurmakla yetinmesi, bu bağlamda darbelerin şiddeti ve sadece bir darbenin hayati tehlikeye neden olması ile sanığın eylemi mağdurdan kurtulmak için sürdürmüş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının yaralamaya yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten yaralama suçu yerine suç niteliğinde hataya düşülerek yazılı şekilde öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması, b-) Kabule göre de; mağdur Emre'nin 25/03/1992 doğumlu olup, suç tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 82/l-e, 35, 29 ve 62. maddeleri uyarınca uygulama yapılması gerekirken suç niteliğinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 11/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.