Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3083 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2212 - Esas Yıl 2016





( KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)TÜRK MİLLETİ ADINA Yağma suçundan . Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan .,.. İnfaz Hakimliği'nin 06.04.2015 tarihli ve . sayılı kararı ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına başlanmasını mütaekip, adı geçen hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle aynı Kanunun 105/A-6 maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulamasının geri alınmasına ve hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna iadesine dair.. İnfaz Hakimliği'nin 16.09.2015 tarihli ve . sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair . Ağır Ceza Mahkemesi'nin 12.10.2015 gün ve 2015/2097 değişik iş sayılı kararıyla ilgili olarak;Dosya kapsamına göre,1)Hükümlüye bir yıllık denetimli serbestlik süresi içindeki bütün tedbir ve yükümlülüklerin tamamını içeren denetim planının 09.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği ancak hükümlünün 06.06.2015 tarihli "vaka sorumlusu görüşmesine" gelmeyerek ilk kez ihlalde bulunduğu ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nce uyarılmasına karar verilerek 30.06.2015 tarihinde uyarı müzekkeresi tebliğ edildiği, hükümlünün daha sonra 14.08.2015 tarihli "vaka sorumlusu görüşmesine" katıldığı ve bir sonraki görüşmenin 11.09.2015 tarihinde olduğunun kendisine tebliğ edildiği fakat bu arada 28.08.2015 tarihli grup çalışmasına katılmadığı, bunun üzerine ikinci kez uyarılmadan . Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nün 02.09.2015 tarihli ve. değişik sayılı kararıyla hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna iadesi için İnfaz Hakimliği'nden karar istenilmesine karar verildiği ve . İnfaz Hakimliği'nce hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna iadesine karar verildiği anlaşılmış ise de 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A-6 maddesi gereğince hükümlünün eyleminin "denetim planına uymamakta ısrar etme" olarak değerlendirilebilmesi ve bu nedenle kapalı cea infaz kurumuna iadesine karar verilebilmesi için en az iki usulüne uygun ihtara rağmen hükümlünün davete icabet etmemesi ya da başka bir yolla haberdar olmasına rağmen denetime uymamakta ısrar etmesinin gerektiği,2)Hükümlünün 14.09.2015 günlü dilekçesinde ileri sürdüğü mazeretlerin yerinde olduğu zira, 14.08.2015 tarihinde katıldığı "vaka sorumlusu görüşmesinde" bir sonraki görüşmenin 11.09.2015 tarihinde olduğunun kendisine tebliğ edilmesi nedeniyle 28.08.2015 tarihli grup çalışmasına katılmamış olmasının haklı görülebileceği, kaldı ki 02.09.2015 tarihinde denetimli serbestlik dosyası kapatıldığı halde bu durumdan haberdar olmayan hükümlünün kendisine önceden tebliğ edilen 11.09.2015 günlü vaka sorumlusu görüşmesine geldiği, dosya kapsamında aynı tarihli grup çalışmasına katılmadığına dair de bir tutanak bulunduğu, grup çalışmalarına ilişkin tebligatlardan haberi olmadığı yönündeki savunmasının haklı olduğu,3)Hükümlünün, . İnfaz Hakimliği'nin 16.09.2015 tarihli kararından önce verdiği 14.09.2015 günlü dilekçesiyle. Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü'nün 02.09.2015 tarihli denetimli serbestlik dosyasının kapatılması kararına itiraz ettiği cihetle, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 48/1 maddesi uyarınca itiraz hakkında bir karar verildikten sonra hukuki durumunun değerlendirilmesinin gerektiği gözetilerek, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan Kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 27/01/2016 gün ve 94660652-105-34-14543-2015-2537/8487 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak gönderilmekle, gereği görüşülüp, düşünüldü;TÜRK MİLLETİ ADINAAdalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden, . Ağır Ceza Mahkemesi'nin 12.10.2015 tarihli ve . değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.