MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kan gütme saikiyle ve tasarlayarak kasten öldürme, Kan gütme saikiyle ve tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme, Kan gütme saikiyle ve tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs, İzinsiz tabanca taşıma, Mala zarar vermeTÜRK MİLLETİ ADINA 1- Katılanların, sanık ... hakkında, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, vekillerinin bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir. 2- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında maktül ...'yı kan gütme saikiyle tasarlayarak kasten öldürme, sanık ... hakkında bu suça yardımdan kurulan mahkumiyet hükümlerini sanıklar müdafileri ve katılanlar vekilinin; sanık ... hakında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünü sanık müdafiinin; sanıklar ... ve ... hakkında maktül ...'yı kan gütme saikiyle tasarlayarak kasten öldürmeye yardım, sanık ... ... hakkında mağdur ...'i kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sanık ... ... hakkında mala zarar verme suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın ise katılanlar vekilinin temyizine hasren yapılan incelemesinde, Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ..., ... ve ... hakkında maktül ...'yı kan gütme saikiyle kasten öldürme, ayrıca, sanık ... hakında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçları ile sanık ... hakkında eyleminin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasıfları kısmen tayin, takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, sanıklar ... ve ... hakkında maktül ...'yı kan gütme saikiyle tasarlayarak kasten öldürmeye yardım suçlarından elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmaması ile sanık ... ... hakkında mala zarar verme suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, duruşmalı olarak incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışından bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar ... müdafilerinin sübuta yönelen, sanık ... müdafii ile katılanlar vekilinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, A-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sanıklar ... ve ... hakkında maktül ...'yı kan gütme saikiyle tasarlayarak kasten öldürmeye yardım suçundan kurulan beraat hükümleri ve sanık ... ... hakkında mala zarar verme suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair karar yönünden, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı Yasanın TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında,mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama, Yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK'un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasındaki 5237 sayılı Yasanın TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 53/1-2-3 maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, sanık ... hakında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile; sanıklar ... ve ... hakkında maktul ...'yı kan gütme saikiyle tasarlayarak kasten öldürmeye yardım suçundan kurulan beraat hükümleri ve sanık ... ... hakkında mala zarar verme suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, B- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında maktül ...'yı kan gütme saikiyle tasarlayarak kasten öldürme, sanık ... hakkında bu suça yardım suçlarından kurulan mahkumiyet ile sanık ... ... hakkında mağdur ...'i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan beraat hükümleri yönünden; Oluşa ve dosya içeriğine göre, olaydan 22 gün evvel maktülün oğlu ....sanıklar... kardeşi, ... yeğeni, ... ve ... amcalarının oğlu olan Kadir'i öldürdüğü, iki aile arasında bu nedenle husumet oluştuğu, olay günü maktül ve ailesinin yaşadıkları evlerinden taşınmak istedikleri, ancak sanık tarafının kendilerine zarar vermesinden korktukları için polis merkezine gittikleri, maktül tarafın taşınacağını öğrenen sanıklar ..... kullandığı araçla polis merkezine doğru gitmek için yola çıktıkları, yolda iki tarafla da akrabalığı ve husumeti olmayan sanık ...'yi de araca aldıkları, polis merkezine vardıklarında, sanık ...'nin araçtan inerek polis merkezinin girişindeki aracında bulanan maktüle yöneldiği, birkaç el ateş ederek maktülü öldürdüğü, bu sırada diğer sanıkların araçla olay yerinden uzaklaştıkları, sanık ...'nin olay yerinde bulunan mağdur ...'e tabancayı doğrulttuğu ancak tetiğe basmadığı olayda, a- Tasarlamanın kabulü için öldürme kararının alınmasından sonra, ruhsal dinginliğe ulaşıldığını kabule elverişli makul bir süre geçmesine rağmen eylem kararlılığından dönülmemesi ve belli bir hazırlıkla sebat ve ısrarla öldürme fiilinin gerçekleştirilmesi gerekmekte olup, sanıklar ... öldürme kararını ne zaman aldıkları saptanamadığından tasarlamanın unsurlarının gerçekleşmediği olayda, adı geçen sanıklar hakkında TCK'nun 82/1-j maddesi uyarınca hükümler kurulması ile yetinilmesi yerine aynı Yasanın 82/1-a maddesi gereğince de hükümler kurulması, b- Diğer sanıklar ile herhangi bir kan bağı olmayan ve müşterek fail olan sanık ... hakkında maktüle yönelik eylemi nedeniyle, her bir failin kendi eyleminden sorumlu olması ilkesi de dikkate alındığında, tasarlamanın şartlarının gerçekleşmediği de gözetildiğinde, TCK'nun 81/1. maddesinde düzenlenen kasten öldürme suçundan sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde aynı Yasanın 82/1-a-j maddesi uyarınca cezalandırılması, c-Sanık ...'nin, mağdur ...'e tabanca doğrultma eyleminin, TCK'nun 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan beraat kararı verilmesi, d-Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı Yasanın TCK'nun 53. maddesindeki iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafii, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 14.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.