Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3032 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1346 - Esas Yıl 2010





TEBLİĞNAME : 1-B/2010/24658MAHKEMESİ : (ARTVİN) Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :08/07/2009 - 10/64SUÇ :Adam öldürmek Kastın aşılması suretiyle B.. K..'ü öldürmekten sanıklar E.. Ç.. ile Ö.. Ç..'nin bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda: hükümlülüklerine ilişkin (ARTVİN) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 08/07/2009 gün ve 10/64 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş, sanık Ekrem müdafii duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: kararda açıklanan nedenle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Sanık Ekrem'e verilen ceza miktarına göre müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 317 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul edilmiş, cezayı azaltıcı tahrik ve takdiri indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozmaya uyularak verilen hükümde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Ekrem müdafiinin sübuta, eksik incelemeye vesaireye; sanık Özer müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Maktul ve sanıklar arasında kim tarafından başlatıldığı tespit edilemeyen tartışmanın karşılıklı sövme ve ardından kavgaya dönüşmesi üzerine, sanık Ekrem'in tırpanın sap kısmıyla, sanık Özer'in de tekme ve yumrukla maktulün baş ve sırt bölgelerine vurdukları, Adli Tıp 1. İhtisas Kurulunun 12/06/2002 tarihli raporuna göre, maktulün başına yönelik bir travmanın doğrudan etkisiyle öldüğünün tıbbi kanıtlarının bulunmadığı, sırt bölgesindeki ekimozların ise ölümü tevlit eder nitelikte olmadıkları, kişinin ölümünün olayın efor ve stresi ile oluşan nörohümoral değişimlere bağlı olarak gelişen dolaşım ve solunum durması sonucu meydana geldiği, aynı kurulun 27/08/2007 tarihli raporuna göre de, otopside tarif edilen travmatik lezyonların nitelikleri gözönüne alındığında, söz konusu lezyonların başlı başına ölüm meydana getirecek nitelikte olmadıkları, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte oldukları anlaşılmakla, sanıkların eyleminin 765 sayılı TCK.nun 452/2, 51/1, 59 maddeleri ile 5237 sayılı TCK.nun 86/2 ve 22 maddeleri delaletiyle 85/1, 62 maddelerine uyar nitelikte olduğundan, lehe yasa karşılaştırmasının buna göre yapılması ve lehe yasanın uygulanması gerektiği gözetilmeden, olayda uygulama yeri olmayan 5237 sayılı TCK.nun 87/4 maddesiyle karşılaştırma yapılarak, lehe sonuç doğurduğundan bahisle 765 sayılı TCK.nun 452/2,51/1 ve 59 maddeleri gereğince hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), 27/04/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.