MAHKEMESİ : . Ağır Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs, yağma, cinsel istismar TÜRK MİLLETİ ADINAI)Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma fiiliyle ilgili olarak mahallinde yasal işlem yapılması mümkün görülmüştür.II)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık . katılan .yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs, nitelikli yağma ve çocuğun cinsel istismarı suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdiri indirim sebebinin derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin “cinsel istismar suçunun sabit olmadığına, eksik inceleme ile karar verildiğine, kasten öldürmeye teşebbüse ilişkin suç vasfının hatalı olduğuna, yağma suçunun konusunu oluşturan malın değeri az olduğu halde bu hususun üzerinde durulmadığına, sanığın akıl hastası olabileceğine”, katılan vekilinin “cezaların en üst sınırdan verilmesi gerektiğine” vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle; A)28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek çocuğun cinsel istismarı ve nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile ilgili incelemede; 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve . sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri dikkate alındığında, mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar yasaya aykırı ise de, CMUK'nun 322. maddesi gereğince bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkralarında yer alan 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA,B)Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüyle ilgili incelemede ise; Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre sanığın, çocuğun cinsel istismarı ve nitelikli yağma suçlarının işlenmesini kolaylaştırmak ve delillerini ortadan kaldırmak amacıyla yaşı küçük katılan Özcan'ı darp edip yaraladığı, yumuşak doku lezyonları, sağ parietotemporal parçalı çökme kırığı ve intrakraniyal hematoma neden olan yaralanmaların sonucunda mağdurun yüzünde sabit iz oluştuğu, yaşamının tehlikeye girdiği, kafatası kemiklerinin anatomik kaybının alanı itibariyle organlarından birinin işlevinin yitirdiği, vücudundaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkilediği anlaşılan olayda; 1-)Teşebbüs nedeniyle 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nın 35. maddesi ile uygulama yapılırken, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurarak ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olarak sanık hakkında üst sınıra yakın bir cezaya hükmolunması yerine, yazılı şekilde 16 yıl hapis cezası belirlenerek eksik ceza verilmesi, 2-)24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve .sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri dikkate alındığında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 02/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.