Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2822 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 2496 - Esas Yıl 2004





Semra'yı kasten öldürmeğe tam derecede teşebbüsten ve konut dokunulmazlığını bozmaktan sanık Selim'in yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (Salihli Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 20.1.2004 gün ve 34/19 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde mesken masuniyetini ihlal suçunun niteliği tayin, takdiri cezayı azaltıcı sebebin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak;1- Başkası ile evli bulunan sanığın, akrabası ve komşusu olup suç tarihinde 16 yaşında bulunan mağdureyi, eşinin üzerine kuma olarak almak istediği, buna rıza göstermeyen mağdureyi istediğini yapmadığı takdirde vurup sakat bırakacağı yolunda sözler sarf ettiği, mağdurenin teklifin reddi kararında ısrarı üzerine sanığın otomatik av tüfeğini alarak mağdurenin avlusuna girdiği bu durumu görüp kaçmaya çalışan mağdureye silahı doğrultup yakın mesafeden birkaç el ateş ettiği ve onu sol elinin 2 parmağını kopartacak şekilde ve ayrıca sağ bacağında geniş doku kaybı yanında ana atar ve toplar damarları tahrip edip açık femur kırığı yaratacak, sol bacağında da yumuşak dokularda hasar oluşturacak şekilde yaraladığı, mağdurenin acil ameliyata alınıp hayatının kurtarıldığı, sonuç olarak sağ ayağında ampütas-yona eşdeğer şekilde uzuv tatiline, sol elinde uzuv zaafına sebep olup hayatını tehliyekeye maruz kılıp 120 gün mutad iştigaline engel olacak surette yaraladığının oluş ve kabulden anlaşılmasına, otomatik av tüfeği gibi öldürücü etkisi kuşkusuz bulunan silahla yakın mesafeden bacağa yapılan atışlarda toplu saçma girişi ile geniş doku kaybı yanında ekseriyetle ana atar ve toplar damarların parçalanması suretiyle bol kan kaybı neticesinde ölüm husule geldiğinin veya zamanında etkin müdahale yapılması takdirinde ölümden döndürüldüğünün bilinen bir keyfiyet olmasına, olayımızda da aynı durumun tahakkuk ettiğinin anlaşılmasına göre Yargıtay uygulamaları da gözetilerek sanığın öldürmeye teşebbüsten tecziyesi gerekirken söz ile eylemin birbirine uymadığı hallerde kastın tayininde söze değil eyleme itibar edilmesi gereği gözardı edilerek suça yaralama vasfı verilmesi,2- Hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK. hükümlerine göre sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi lüzumu,Bozmayı gerektirdiğinden aleyhe temyiz bulunmaması sebebiyle ceza miktarı bakımından kazanılmış hakka riayet şartıyla irtibatlı hükümlerin teb-liğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), 12.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.