MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten yaralamaHÜKÜM : 1) Sanık ... hakkında; TCK'nun 86/2, 86/3-e, 29/1, 62/1. maddeleri gereğince 5 ay 18 gün hapis cezası.2) Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK'nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/3, 29/1, 62/1. maddeleri gereğince ayrı ayrı 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası.4) Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK'nun 86/1, 86/3-e, 29/1, 62/1. maddeleri gereğince ayrı ayrı 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası.5) Sanık ... hakkında; TCK'nun 86/2, 29/1, 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 22 gün hapis cezası.1- Sanık ... hakkında hükmolunan ceza miktarına göre, müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK'nun 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.2- Temyiz dilekçelerinin kapsamına göre, sanıklar ... ve ... hakkında mağdurlar ... ve Kemal'i kasten yaralama, sanık ... hakkında mağdur ...'ı kasten yaralama, sanık ... hakkında mağdur ...'yi kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'ın, mağdur ...'yi kasten yaralama suçu ile sanıklar ..., ... ve Kadir'in, mağdur ...'a yönelik eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık ...'ın, mağdur ...'yi kasten yaralama suçunun niteliği tayin, kusurluluğu etkileyen sebeplerden haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin sübuta, meşru savunmaya, sanık ... müdafiinin sübuta, sanık ... müdafiinin sübuta, katılan sanık ... müdafilerinin sanık sıfatıyla sübuta, meşru savunmaya, TCK'nun 86/3-e maddesinin uygulanmasının isabetsizliğine, TCK'nun 50, 51 ve CMK'nun 231. maddelerinin uygulanması gerektiğine, katılan sıfatıyla haksız tahrikin bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, A- Sanık ... hakkında mağdur ...'yi kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas-2015/85 sayılı kararı ile TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiş, ancak; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK'nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,B- Sanıklar ..., Kadir ve ... hakkında mağdur ...'ı kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler yönünden;a- Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanıklar ... ve ...'ın, mağdur ...'ı göğüs bölgesinden her biri ayrı ayrı yaşamsal tehlike geçirmesine neden olan 2 bıçak darbesiyle, sanık ...'in de mağdurun sol ön koluna sopayla vurarak basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve hayat fonksiyonlarını Orta (2) derecede etkileyecek nitelikte kemik kırıklarına sebebiyet verecek şekilde yaraladıkları olayda;Hedef alınan vücut bölgesi, kullanılan aletlerin elverişliliği ve meydana gelen yaralanmaya göre, fikir, irade ve eylem birliği içerisinde fiil üzerinde ortak hakimiyet kuran sanıklar ..., ... ve Kadir'in eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastlarının .../...öldürmeye yönelik olduğu ve bu nedenle kasten öldürme suçuna teşebbüsten cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hükümler kurulması,Kabule göre, b- Aynı eylem nedeniyle oluşan birden fazla neticesi sebebiyle ağırlaşan yaralamada sanığın, en ağır netice doğuran artırım nedeninden sorumlu tutulması gerektiği, bu nedenle, hakkında 87/1. maddenin (d) bendinin uygulanması halinde ayrıca 87/3. maddesi nedeniyle artırım yapılamayacağı, eylem nedeniyle kemik kırığının da oluşması halinde, kasten yaralama suçuna dair temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşılmasının mümkün olduğu gözetilmeden, sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerde yazılı şekilde 87/1-d ve 87/3. maddelerin birlikte uygulanması,c- Gerekçede sanık ...'in, mağdur ...'ı sopayla basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı kabul edilmesine rağmen TCK'nun 86/1,3-e maddelerince cezalandırılmasına karar verilmesi yerine, yazılı şekilde TCK'nun 86/2. maddesi ile uygulama yapılarak çelişki oluşturulması,d- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,C- Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...'i kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler yönünden;a- Mağdur ...'in, yaralanması ile ilgili Konya Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 13.09.2007 tarihli, 1928 sayılı raporunun hüküm kurmaya elverişli nitelikte olmadığı, bu nedenle mağdurun yaralanması ile ilgili olarak tüm tedavi evrakları ve raporların Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulu'na gönderilerek rapor aldırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde sanıkların eylemlerinin sübutu ve nitelendirmesi konusunda ayrıca yetersiz gerekçe ile eksik inceleme sonucu hükümler kurularak Anayasa’nın 141. ve 5271 sayılı CMK’nun 34, 230 ve 232. maddelerine aykırı davranılması,b- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin, sanık ... müdafiinin ve katılan sanık ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...'i kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler yönünden sanıkların ceza miktarı itibari ile kazanılmış hakları saklı kalmak üzere kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.