Tebliğname No : 1 - 2014/89646MAHKEMESİ : İzmir 6. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 19/12/2012, 2011/367 (E) ve 2012/466 (K)Suç : Kasten öldürmeye teşebbüsToplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık mağdur yönelik eyleminin sübutu kabul, tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yasal savunma koşullarının oluştuğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak;1-) Oluşa ve dosya kapsamına göre; Sanık ve mağdur arasında çıkan tartışma sonrasında sanığın bıçakla mağduru biri sol omuz ön yüzden, biri boyun ön yüzden, ikisi enseden, biri sırt sağ taraftan, biri batına nafiz olacak şekilde sol leğen kemiği üzerinden, sağ el ve sol elden, biri sol kol ön yüzden ve de ikisi boyun sol taraf ile omuz arasındaki bölgeden hayati tehlike geçirmeyecek ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek düzeyde toplamda on bir kez yaraladığı, sanığın eylemine kendiliğinden son verip mağdurun başında bir müddet beklediği sırada, mağdurun sanıktan kendisini hastaneye yetiştirmesi konusunda ısrarda bulunması üzerine sanığın mağduru hasteneye götürdüğü olayda; Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, sanık icra hareketlerini tamamlayıp neticenin meydana gelmesini önlediğinden, eyleminin öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerekmekle beraber, 5237 sayılı TCK'nun 36. maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükmü göz önünde tutularak ve aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, suç konusunun önem ve değeri, kasta dayalı kusurun ağırlığı hususları dikkate alınarak, temel cezanın üst sınıra yakın belirlenerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması yerine, kasten insan öldürmeye teşebbüs suçundan yazılı şekilde karar verilmesi,2- ) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK'nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince sanık ve mağdur için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde zorunlu müdafii ücreti ve mağdura atanan müdafii ücretinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 29/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.