MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kan gütme saiki ile öldürme HÜKÜM : TCK'nun 82/1-j, 62/1 maddeleri gereğince müebbet hapis cezasıToplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'nin maktul ...'e yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Olaydan 10 ay önce sanığın 9 yaşındaki kızının bir trafik kazasında vefat ettiği, bu kaza nedeniyle sanık ve ailesinin istikrarlı bir şekilde maktulü suçladıkları, maktulün ise tüm aşamalarda suçu kabul etmeyerek kendisinin önünde giden minübüsün kıza çarptığını söylediği, yapılan soruşturma neticesinde maktul hakkında sanığın kızını taksirle öldürmeden dava açıldığı ve maktulün aynı dosya kapsamında 2 ay tutuklu kaldığı, sanık ile maktul arasında bu olay nedeniyle husumet geliştiği, 02.09.2012 tarihinde maktulün, sanık ve yanındakiler tarafından yine bu nedenle dövüldüğü ve neticesinde kolunun kırıldığı, bu olaydan sonra maktulün sanık ve akrabaları tarafından zaman zaman ölüm ile tehdit edildiği, olay günü maktul yanındaki eşi ve iki çocuğu ile birlikte Diyarbakır çocuk hastanesine geldiği, hastaneye girmeden önce eşi katılan ...'ya sanık ve firari sanık tarafından takip edildiklerini söylediği, doktor sırasını beklerken sanık tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü anlaşılan olayda;A) “kan gütme” saikinin Dairemizin süreklilik kazanan içtihatlarına göre öldürme suçuna fail, yardım eden veya azmettiren olarak iştirak edene karşı eylemlerde kabulünün mümkün olmadığı, suç tarihinde ise maktulün sözkonusu trafik kazası nedeni ile halen sanık olarak yargılamasının devam ettiği anlaşılmakla, sanığın kasten adam öldürme suçundan (TCK 81/1) cezalandırılması yerine yazılı şekilde TCK'nun 82/1-j bendiyle hüküm kurulması, B) Maktulün, sanığın kızının ölümü ile neticelenen taksirli ölüm olayı nedeniyle yargılanmakta olması, kaza sonrasında sanığın kızını hastaneye götürmeden olay yerinden ayrıldığının iddia edilmesi karşısında sanık hakkında TCK'nun 29'ncu maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,C) Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA,30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.