MAHKEMESİ : . Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, olası kastla yaralama, tehditTÜRK MİLLETİ ADINA 1-a) Sanık .. hakkında kurulan hükümlerin 1 haftalık yasal süre içinde müdafii tarafından temyiz edildiği, sanığın daha sonra gönderdiği 29.02.2016 tarihli dilekçeyle cezalarının onaylanmasını istediği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.02.2008 gün ve . sayılı kararına göre, CMK'nun 266. maddesi uyarınca bu hususun temyiz talebinden vazgeçme niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla müdafiinin temyiz isteminin, b) Katılanlar vekilinin sanıklar hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından ve mağdur . yönelik eylemden dolayı açılan kamu davalarına katılma, kurulan hükümleri temyize hak ve yetkisi bulunmadığından, bu hükümlere yönelik temyiz talebinin,c) Sanıklar . hakkında katılan .silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçundan doğrudan verilen adli para cezası, miktarı itibarıyla kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, katılanlar vekilinin suç vasfına da yönelmeyen temyiz isteminin, CMUK'nun 317. maddesi uyarınca, ayrı ayrı REDDİNE karar verilmiş, temyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içeriklerine göre inceleme, sanık . hakkında katılan . öldürmeye teşebbüs, katılan . silahla kasten yaralama, sanık. hakkında katılan . kasten yaralama ve her iki sanık hakkında zincirleme tehdit suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılmıştır.2) Sanıklar hakkında katılan . yönelik kasten yaralama ile zincirleme tehdit suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların zincirleme tehdit ve birlikte olacak şekilde katılan . yönelik kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına göre suçların nitelikleri tayin, takdire ilişen cezaları azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden katılanlar vekilinin cezaların miktarına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih, . esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamaların hukuka aykırı olduğu anlaşılmakta ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarında yer alan, 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin "Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK'nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine", şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 3) Sanık . hakkında katılan . yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede ise;a) Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanık. katılanların çalıştığı kafede çıkan tartışma ve işyeri dışına taşan kavga sonrasında kaçmakta olan katılana tabancayla arkadan ateş etmek suretiyle hayati tehlike geçirmesine, duyularından veya organlarından birisinin işlevinin sürekli yitirilmesine, vücudundaki T 11 parçalı kırık kırığının hayat fonksiyonlarını ağır (4) derece etkileyecek nitelikte yaralanmasına neden olduğu anlaşılan olayda, 5237 sayılı TCK.nun 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, meydana gelen zararın ağırlığına göre en üst sınırdan ceza tayini yerine 12 yıl hapis cezası belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,B) 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, . esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 30.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.