Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2665 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2870 - Esas Yıl 2016
(KANUN YARARINA BOZMA)TÜRK MİLLETİ ADINA Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan. Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ., firar ettiği gerekçesiyle, Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliğinin 12/1-b maddesi gereğince kapalı ceza infaz kurumuna iadesine dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İşyurdu Yönetim Kurulu Başkanlığının 13/01/2016 tarihli ve 2016/4 sayılı kararının onaylanması talebinin reddine ilişkin . İnfaz Hâkimliğinin 14/01/2016 tarihli ve .esas, 2016/70 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ve söz konusu kararın kaldırılmasına dair . Ağır Ceza Mahkemesinin 22/01/2016 tarihli ve 2016/74 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay . Ceza Dairesinin 25/06/2015 tarihli ve . esas, 2015/3318 sayılı ilamında yer alan, “... gerek 5275 sayılı Kanunun 14/4. maddesinde gerekse Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 12/1-b maddesinde özellikle vurgulanan “İade Edilir” sözcüğünün “kapalı ceza infaz kurumundan, açık ceza infaz kurumuna ayrılanları kapsamına alan bir sözcük olarak kabulünün mümkün olmasına karşın, anılan maddelerin infaza doğrudan doğruya açık ceza infaz kurumunda başlayanları da kapsadığına dair herhangi bir ibareyi içermemiş olması ve ceza hukukunda; sanık aleyhine kıyasın yasak olduğunun kanunilik ilkesinin doğal sonucu olduğu gibi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2. maddesinin 3. fıkrasında "Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz." şeklindeki düzenlemenin, bir anlamda hükümlünün durumunu ağırlaştırdığı konusunda kuşku bulunmadığı için ceza hükmü olarak da kabul edilebilecek olan disiplin cezaları için de geçerli olacağının anlaşılması karşısında; somut olayımızda adli para cezasının hapis cezasına dönüştürülmesinden sonra doğrudan doğruya açık ceza infaz kurumunda cezasını infaz etmekte iken firar eden hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderileceğine dair kanun yararına bozma talebinin dayanağını teşkil eden ve yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan mevzuatta açık bir hüküm bulunmadığı...” şeklindeki açıklama ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106/3. maddesinde “(Değişik fıkra:18.06.2014 - 6545 s.K./81.mad) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet Savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklinde yer alan hüküm ile anılan Kanun'un 14/4 maddesinde, “Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerden kınamadan başka bir disiplin cezası alanlar kurum yönetim kurulunun kararı ile kapalı ceza infaz kurumlarına geri gönderilirler” yer alan hüküm ile Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 12/1-b maddesinde yer alan, “(1) Açık kurumlarda cezası infaz edilmekte olan hükümlülerden;...b) Firar edenler,...kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kurumlara iade edilirler” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, anılan maddelerin cezasının infazına doğrudan doğruya açık ceza infaz kurumunda başlayanları kapsadığına dair herhangi bir ibareyi içermediği, nitekim 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2/3. maddesinde "Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz." şeklindeki düzenlemeyle sanık aleyhine kıyasın yasak olduğu, söz konusu bu kıyas yasağının, hükümlünün durumunu ağırlaştırdığı konusunda kuşku bulunmadığı için ceza hükmü olarak da kabul edilebilecek olan disiplin cezaları için de geçerli olacağının anlaşılması karşısında; somut olayımızda kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan .. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2014 tarihli ve 2014/222-428 sayılı ilamıyla 6.000,00 Türk Lirası adlî para cezasına hükümlü . söz konusu para cezasını yasal süresinde ödemediğinden bahisle. Cumhuriyet Başsavcılığının 01/04/2015 tarihli ve 2015/2-2794 sayılı kararıyla iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına çevrilerek dosyanın denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderildiği, hükümlünün denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeniyle . Açık Ceza İnfaz Kurumunda cezasının infazına başlandığı sırada firar ettiği gerekçesiyle anılan Ceza İnfaz Kurumu tarafından kapalı ceza infaz kurumuna iadesine karar verildiği, hükümlünün para cezasından çevrilme hapis cezasının infazına açık ceza infaz kurumunda devam etmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 25.03.2016 tarih ve 94660652-105-67-1694-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.04.2016 tarih ve . sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, .. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.01.2016 tarih ve 2016/74 Değişik iş sayılı kararının CMK’nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.